Anne adayları hamileliğin 39. Haftasında bebeklerine kavuşmanın heyecanı ve stresini yaşıyor olabilir. Artık bebeğinize kavuşmanıza çok az kaldı.
Bebeğiniz bu hafta itibariyle doğum için neredeyse hazır durumda. Gelişimini hemen hemen tamamladı ve dış dünyayla buluşmasına az bir zaman kaldı.
Doğumunuza oldukça az bir zaman kaldı. Neredeyse 2 ila 3 hafta içerisinde doğum gerçekleşecek.
Dış gebelik, döllenen yumurtanın sağlıklı ve doğru bir şekilde rahim içerisinde endometriyum tabakasına tutunamaması sonucu meydana gelen durumdur. Döllenen yumurta rahim dışında herhangi bir yere tutunursa buna “dış gebelik / ektopik gebelik”denilmektedir.
Bebeğinizin doğumuna çok kısa bir zaman kaldı. 9. ayınıza girmiş bulunuyorsunuz. Kendinizi hem fiziksel hem duygusal anlamda yorgun hissediyor olabilirsiniz.
Hamileliğin 35. Haftasıyla birlikte bedeniniz kendisini doğuma hazırlamaya devam ediyor. Doğumunuza 1 ay kadar kaldı. Bu dönemlerde kabızlık ve hazımsızlık yaşayabilirsiniz.
Doğumunuza haftalar kaldı! Bu süreçte kendinizi yorgun ve halsiz hissedebilirsiniz. Fakat biraz daha dayanın kısa bir süre sonra bebeğinizi kucağınıza alabileceksiniz.
Hamileliğinizin 33. Haftasıyla birlikte 8. Aya girmiş bulunmaktasınız. Doğumunuza oldukça az bir zaman kaldı. Bu haftalarda doğumunuz için hazırlık yapmanız gerekiyor.
Hamileliğin 32. Haftası itibariyle bebeğiniz karnınızdaki pozisyonunu değiştirecektir. Bebeğiniz 32 ila 38. Haftalar arasında baş aşağı dönmektedir. Bebeğinizin pozisyon değişikliğini erken doğumla ilişkilendirmenize gerek yoktur.
Hamileliğinizin son haftalarına girmiş bulunmaktasınız. Bebeğinize kavuşmanıza az bir zaman kaldı. Bu süreçte hem ruhen hem de fiziksel anlamda bebeğiniz için hazırlanmaya başlamalısınız.
Bu haftayla birlikte bebeğinizin hareketleri ve tekmelerinin yanı sıra hıçkırıklarını da hissediyor olmalısınız. Bebeğiniz ilk soluklarını alırken karnınızda düzenli olarak kalp atışı hissi yaşayabilirsiniz.
Yaklaşık 10 hafta sonra bebeğinizi kucağınıza alabileceksiniz. Bu süreçte bebeğiniz için gereken eşyaları almayı düşünebilirsiniz.
Hamileliğin son 3 ayına girmiş bulunmaktasınız. Bu süreçte ağrılarınızda artış olabilir. Olabildiğince dinlenmeye, ağır kaldırmamaya ve bedeninizi yormamaya özen göstermelisiniz.
Hamileliğinizin 27. Haftasıyla birlikte son 3 aylık döneme adım atmış bulunmaktasınız. Bebeğiniz giderek büyümeye ve güçlenmeye devam ediyor. Bu haftayla birlikte pek çok organı gelişimini yarılamış durumda.
Bebeğin ağırlığı bu haftadan itibaren 650 ila 670gram ağırlığındadır. Dış hayata uyum sağlamak için ciğerleri ve organları hazırlanmaya, gelişmeye devam ediyor.
Bebeğiniz vücut hatları ve organlarıyla artık minik bir insan formuna kavuşmuş durumdadır. Beyni gelişmekte. Göbek kordonu artık daha güçlü.
Hamileliğin 24. Haftasıyla birlikte bebeğinizin organları ve pek çok sistemi oluşmuş durumdadır. Bebeğiniz öğrenmeye, duygusal ve bilişsel faaliyetler göstermeye başlamış durumda.
Bebeğiniz yaklaşık olarak 30 cm boyunda ve 500gram ağırlığına ulaşmış durumdadır. Ciğerleri gelişmekte ve kalp atışlarını steteskop sayesinde duyabilmektesiniz.
Bebeğinizin boyu 27 ila 30 cm olmuş durumdadır. Bebeğinizin ağırlığı ise 400 ila 450gram ağırlığındadır. Bu haftadan itibaren bebeğiniz sizi duyabiliyor ve sesinizi tanıyor.
Bebeğiniz yaklaşık 25 cm boyunda ve 310 ila 320gram ağırlığındadır.Bir havuç uzunluğundaki bebeğinizin kalbi hızla atmakta ve kan pompalamaya devam etmekte.
Bebeğinizin boyu 16 cm civarında kilosu ise 300gram civarındadır.Beyni hızla gelişiyor ve kalp atışları giderek güçlenmekte.Bu haftada doktorlar bebeğinizin cinsiyetini rahatça belirleyebilecektir.
Bebeğinizin tat duyusu geliştiği için bu süre zarfında içinde bulunduğu amniyotik sıvının tadını alabiliyor. Bu sıvı tatlı bir yapıda olduğu için de bebeğiniz daha çok tatlı besinleri tercih ediyor olabilir.
Bebeğiniz 15 cm olmuş durumda. Bebeğinizin cinsel organları şekillenmiş durumda. Parmak izleri oluşuyor ve tutuşu güçleniyor. Kulakları rahatça sesleri duymaya başladı.
Bebeğinizin saçları, kaş ve kirpikleri uzamaya devam ediyor. Ağzını ve gözlerini hareket ettirebiliyor. Bebeğiniz de sizle birlikte kilo almaya devam ediyor. Kalp atışı dakikada 140 ila 150 civarında.
Bebeğiniz 100grama ulaşmış durumdadır. Boyu ise 10 ila 12 cm aralığında değişkenlik gösterebilir. Bebeğiniz daha hızlı bir şekilde büyümeye başladı. Artık daha hareketli.
15.Hafta ile birlikte hormonlarınız vücudunuzda bazı değişikliklere neden olmaktadır. Özellikle diş sağlığınıza oldukça dikkat etmelisiniz. Vücudunuzdaki sıvı miktarının artışıyla birlikte burun akıntısı ve terleme hissetmeye başlayacaksınız.
Hamileliğin on dördüncü haftasıyla birlikte hamilelik şikayetlerinizde azalma meydana gelecek. Bu hafta ile birlikte hamileliğinizin dördüncü ayına girmiş bulunmaktasınız.
Göğsünüz ve süt kanallarınız bebeğinizi emzirmek için hazırlanmaya başlamış durumda. Kolostrum adı verilen sıvıyı üretmeye başlamak üzereler. Bu sıvı bebeğinizi besleyecek ilk süt olacak.
Gebeliğinizin 12. Haftası itibariyle bebeğinizin gelişimi hızlanmış durumda. Bu durum kendinizi yorgun hissetmenize neden olmaktadır. Bu süreçte tahlillerinizi yaptırmalı, doktor kontrollerinizi ihmal etmemelisiniz.
Gebeliğin on birinci haftasından itibaren mide bulantılarınızda azalma hissedeceksiniz ve kendinizi daha enerjik hissedebilirsiniz. Hormonlarınızdaki değişim mide sorunları yaşamanıza neden olabilir.
Bebeğiniz onuncu haftada 3 cm olmuş durumda. Parmaklarını, kollarını ve bacaklarını oynatabiliyor. Kasları gelişmeye devam ediyor. Beyin gelişimi daha hızlı ilerlediği için kafası vücuduna oranla daha büyük bir durumda.
Anne adayının rahmi hızlı bir şekilde büyümeye devam etmektedir. Fakat dokuzuncu haftada gebelik henüz dışarıdan anlaşılamaz. Anne adayında hem fiziksel hem ruhsal değişiklikler meydana gelir.
Bebeğiniz sekizinci hafta itibariyle “fetus” olarak adlandırılmaktadır. Uzunluğu 15 mm olmuş durumdadır. Gözleri, ağzı ve burnu giderek daha belirgin bir hale dönüşmeye başlamış durumdadır.
Hamileliğin 5 ila 10. haftaları oldukça önem arz etmektedir. Bu süreçte bebeğiniz savunmasız bir şekilde ve hızla büyümektedir. O nedenle doktor kontrollerinizi ihmal etmemelisiniz.
Anne adayları altıncı haftadan itibaren bebeğin gelişim ve değişiminden de daha fazla etkilenmeye başlayacaktır. Bu süreçte anne adayları hem fiziksel hem de ruhsal anlamda pek çok değişiklik göstermektedir.
Hamileliğinizin bu aşamasında bebeğinizin sağlığı ve kendi sağlığınız için zararlı maddelerden uzak durmalısınız. Ağır eşyaları kaldırmamalı ve ağır işlerden uzak durmalısınız.
Dördüncü haftadan itibaren yapacağınız testler daha doğru ve sağlıklı sonuç verecektir. Bu süreçte doktor kontrolünde olmanız oldukça önemlidir.
Anne adaylarının erken gebeliği kan ve idrar tahlili olmadan anlaması oldukça zordur. 4. haftaya kadar evde yapılan hamilelik testleri net ve doğru sonuçlar vermeyebilir.
Anne adaylarının bazılarında ilk iki haftada bazı ağrı ve sancılar gerçekleşebilir. Bu ağrılar döllenen yumurtanın rahme yerleşim aşamalarını belirtmektedir. Fakat bu ağrı ve sancılar anne adayını rahatsız edecek boyutta olmamalıdır.
Son regl döneminizden sonraki iki hafta içinde yumurtlamanız gerekmektedir. Hamileliğin 40 hafta olarak hesaplanma nedeni son regl döneminizden itibaren sayıma başlanmasıdır.
Kabızlık ve hemoroid, hamilelik veya gebelik esnasında en sık görülen rahatsızlıklardandır ve içeriğimizde engelleme metodları, tedbirler ve tavsiyeleri bulabilirsiniz.
Gebelik reflüsü nedir? Hamilelerde görülen gebelik reflüsü niye görülür? Anne adayları gebelik reflüsünden nasıl kurtulur?
Hamilelikte anneler ne gibi rahatsızlıklarla karşılaşıyor? Hamilelikte görülen fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklar nelerdir? Anne adayları hamilelik sürecinde ne gibi fiziksel değişiklikler tecrübe ediyor?
Emzirme döneminde annelerin bilmesi gereken hatalar ve diğer pratik bilgileri inceledik! Emzirme döneminde en sık yapılan hatalar nelerdir? Emzirmek doğrusu ve yanlışı olan bir eylem midir? Emziren anneler nelere dikkat etmelilerdir?
Dünyanın en özel dönemini tecrübe ettiniz. Ettiniz etmesine ama, bebek doğdu ve bu çok büyük bir şey... Bebek doğduktan sonra ne yapacağız? Anneler doğumdan sonra neler yapmalı?
Lohusalık depresyonu ve lohusalık psikozu, herkesin başına gelebilecek problemlerdir. Diğer tüm ruhsal rahatsızlıklarda olduğu gibi Lohusalık Depresyonu ve Lohusalık Psikozu için de çözümler mevcuttur.