Bir zamanlar, yeşillikler içinde gizlenmiş küçük bir köyde Sümeyye adında çok tatlı bir kız çocuğu yaşarmış. Sümeyye, her zaman yardımsever ve neşeli olur, herkes onu çok severmiş. Bir gün, oyun oynarken köyün dışındaki ormana kadar gitmiş. Ormanın derinliklerinde, parlak yedi renkli bir taş görmüş. Taş öyle güzelmiş ki, Sümeyye onu alıp evine götürmüş. Eve geldiğinde, annesi ona 'Kızım, bu taş çok özel olabilir, sakın ha sakın kaybetme' demiş. O gece, Sümeyye rüya görmüş. Rüyasında, taş konuşmuş ve 'Ben, iyilik ve merhametin taşıyım. Sahibine, yedi farklı iyilik yapma şansı veririm' demiş. Sabah uyandığında, Sümeyye rüyasının gerçek olduğuna inanmış. İlk iyiliğini, yaşlı komşusuna yardım ederek yapmış. Yaşlı komşusu, bahçesindeki sebzeleri toplayamıyormuş. Sümeyye, ona tüm sebzeleri toplamada yardımcı olmuş. İkinci iyiliğini, sokakta oynayan çocuklara oyuncaklarını paylaşarak yapmış. Çocuklar, Sümeyye'nin paylaşımına çok sevinmişler. Üçüncü iyiliğini, hasta bir kediyi bulup ona su ve yemek vererek yapmış. Kedi, Sümeyye'nin şefkatine minnettar kalmış. Dördüncü iyiliğini, kaybolan bir çocuğu bulup ailesine teslim ederek yapmış. Ailesi, Sümeyye'ye çok teşekkür etmiş. Beşinci iyiliğini, çevre temizliğine katılarak yapmış. Sümeyye, çevresini temiz tutarak doğaya yardımcı olmuş. Altıncı iyiliğini, okulda zorlanan bir arkadaşıyla ödevlerini yaparak yapmış. Arkadaşı, Sümeyye'nin yardımına çok memnun olmuş. Yedinci iyiliğini ise, ailesine yemek yaparak ve ev işlerine yardımcı olarak yapmış. Annesi ve babası, Sümeyye'nin yardımına çok sevinmişler. Sümeyye, yedi iyiliği de yaptıktan sonra, yedi renkli taş daha da parlaklaşmış. Taş, Sümeyye'ye 'Sen çok iyi bir kızsın, iyiliğin devamlı olsun' demiş ve yavaşça kaybolmuş. Sümeyye, o günden sonra da her zaman iyilik yapmaya devam etmiş. Komşularına yardım etmiş, arkadaşlarına destek olmuş, ve her zaman doğaya karşı saygılı davranmış. Köyde herkes Sümeyye'nin iyiliğinden ve güzelliğinden bahseder olmuş. Sümeyye, herkesin sevgisini kazanmış ve çok mutlu bir hayat sürmüş. Sümeyye, sadece güzelliğiyle değil, kalbinin güzelliğiyle de herkesin kalbinde taht kurmuş bir prenses olmuştur. Herkes Sümeyye gibi iyi olmak ister olmuş. Sümeyye’nin hikayesi, köyün ötesine yayılmış ve herkese iyiliğin önemini hatırlatmış bir masal olmuş. Bu masal, küçük Sümeyye'nin büyüyüp herkes tarafından sevilen ve saygı duyulan birisi olmasını ve her zaman iyiliği seçmesini gösteriyordu. O, hepimizin örnek alabileceği harika bir prenses olmuş. Küçük çocuklar, onun iyilik dolu hikayesini dinleyip, kendilerinin de Sümeyye gibi iyi ve yardımsever olmaya çalışmışlardır.