Bir zamanlar, mavi tepelerin ve şırıl şırıl akan nehirlerin arasında, Güneşli Vadisi adında büyülü bir yer varmış. Bu vadinin kalbinde, Ecrin adında, parlak gözleri ve uzun, simsiyah saçları olan sevimli bir kız çocuğu yaşıyormuş. Ecrin, çok meraklı ve iyimser bir kızdı, her gün yeni bir macera peşinde koşardı. Bir gün, Ecrin, ormanın derinliklerinde gezinirken, parıldayan bir yıldız tozunun göz alıcı bir ışıkla parıldadığını gördü. Merakı onu yönlendirirken, yıldız tozunu takip etti. Yıldız tozu, yemyeşil bir otla kaplı bir tepeye doğru uçuyordu. Tepeye tırmandı ve orada, çevresi mor çiçeklerle çevrili küçük, parıltılı bir kapı buldu. Kapının üzerinde, 'Yıldız Tozlu Peri Ülkesi' yazıyordu. Ecrin, cesurca kapıyı açtı. Kapı, renkli kelebeklerin uçtuğu, şelalelerin coşkun bir şekilde aktığı muhteşem bir peri ülkesine açılıyordu. Hava, çiçeklerin ve ballı keklerin tatlı kokusuyla doluydu. Uçan evler, şeffaf kanatlı periler ve minik, tüylü yaratıklar her yerdeydiler. Ecrin, şaşkınlıkla ve heyecanla etrafına bakıyordu. Bir süre sonra, bir peri Ecrin'e yaklaştı. 'Hoş geldin, sevgili Ecrin!' dedi peri. 'Benim adım Ayşegül, bu Yıldız Tozlu Peri Ülkesi. Burası, sadece iyi kalpli çocukların gelebileceği büyülü bir yer. Ama dikkatli olmalısın. Ülkemizin kalbinde, karanlık bir büyücü yaşıyor. O, ülkemizi ele geçirmek istiyor. Sen, bize yardım edebilir misin?' Ecrin, hiç düşünmeden 'Elbette!' diye cevap verdi. Ayşegül, Ecrin'e sihirli bir çiçek verdi. 'Bu çiçek, sana cesaret ve güç verecek,' dedi. 'Büyücünün kalesine giden yolu bulman gerek. Ama oraya ulaşmak için, üç zorlu görevi tamamlamalısın. Birincisi, Üç Başlı Ejderhayı alt etmek, ikincisi, Sihirli Ormanı geçmek ve üçüncüsü, Büyücünün gizli şifresini çözmek. Ama korkma, seni yalnız bırakmayacağım. Sana yardım edeceğim. ' Ecrin, ilk göreve başladı. Üç Başlı Ejderha, bir yanardağın tepesinde yaşıyordu. Ejderha çok güçlüydü, ama Ecrin, cesaretini ve Ayşegül'ün verdiği sihirli çiçeği kullanarak, Ejderhayı alt etti. Ejderha, yenilgiye uğradığında, sihirli bir anahtar düşürdü. Bu anahtar, Sihirli Orman'ın kapısını açacaktı. İkinci görev, Sihirli Orman'ı geçmekti. Orman, gizli tuzaklar ve büyüleyici yaratıklarla doluydu. Ama Ecrin, akıllı ve dikkatli davrandı. Ayşegül'ün yardımıyla, tüm tuzakları atlatarak, ormanın sonuna ulaştı. Son görev, Büyücünün gizli şifresini çözmekti. Büyücü, kalenin kapısına karmaşık bir şifre koymuştu. Ama Ecrin, zeki ve yaratıcı bir kızdı. Şifreyi çözmeyi başardı ve büyücünün kalesine girdi. Büyücü, Ecrin'i görür görmez saldırmaya başladı. Ama Ecrin, cesurca savaştı ve büyücüyü yendi. Büyücü yenilince, Yıldız Tozlu Peri Ülkesi'nin üzerine çökmüş olan karanlık büyü ortadan kalktı. Ecrin, Yıldız Tozlu Peri Ülkesi'ni kurtarmıştı. Periler, Ecrin'e minnettarlıklarını göstermek için büyük bir şölen düzenlediler. Ecrin, Güneşli Vadisi'ne geri döndü, kalbinde mutluluk ve gururla. Artık, her zaman iyi kalpli ve cesur bir kız olarak hatırlanacaktı. O gün anladı ki, cesaret ve iyilik, dünyanın en büyük güçleriydi. Uyku perisi, Ecrin'in cesaretini ve iyiliğini takdir etti ve ona, iyi kalpli insanların her zaman yolunu bulacağı ve her zaman destek bulacakları bir rüya gösterdi. Ecrin, o gece, dünyanın en güzel uykusunu uyuyarak, Yıldız Tozlu Peri Ülkesi'nin güzelliğini ve macerasını rüyasında tekrar yaşadı. Uyku perisi, Ecrin'e, 'Her zaman cesur ol, iyi kalpli ol ve asla umudunu kaybetme' diye fısıldadı. Ecrin, uykuya dalarken bu sözleri kalbinde hissetti.