Delila, üç yaşında çok meraklı bir kızdı. Her şey hakkında soru sorardı. 'Anne, gökyüzü neden mavi?' 'Baba, çiçekler neden farklı renklerde?' 'Tete, yıldızlar neden geceleri parlıyor?' Soruları hiç bitmezdi. Annesi ve babası, Delila'nın sorularını her zaman sabırla yanıtlar, ona dünyanın güzelliklerini gösterirlerdi. Delila'nın en sevdiği şey ise, büyükannesi tarafından hediye edilen, içi boş, güzelce işlenmiş, eski bir tahta günlükteydi. Günlüğün kapağında, rengarenk çiçekler resmedilmişti. Delila her gün günlüğüne çizimler yapar, yaşadığı olayları anlatırdı. Bir gün, günlüğüne elma çizdiğini hatırlıyor. 'Bugün bahçedeki elmadan yedim,' diye yazmıştı. Günlüğün sayfaları, Delila'nın küçük ellerinin izleriyle doluydu. Annesi, Delila'ya günlüğe yazmayı ve çizmeyi öğretmişti. 'Delila'm, günlüğe her yazdığında, o günü daha iyi hatırlayacaksın' derdi. Delila'nın günlüğü onun en değerli hazinesi olmuştu. Bir gün Delila, arkadaşlarıyla parkta oynarken, çok kirlenmişti. Elleri toprağa bulanmış, yüzü çamur içindeydi. Eve döndüğünde annesi ona bakıp 'Delila'm, baksana ne kadar kirlenmişsin! Önce ellerini güzelce yıkamamız gerek, sonra yüzünü. Ardından da temiz giysiler giymelisin.' dedi. Delila biraz huysuzlandı, ama annesinin nazik ses tonu onu rahatlattı. Annesi Delila'nın ellerini ve yüzünü bol sabunla iyice yıkadı. 'Temizlik sağlığımız için çok önemli, Delila'm. Mikropçukları uzak tutmak için ellerimizi her yemekten önce ve tuvaletten sonra yıkamalıyız,' diye anlattı annesi. Delila, annesinin elleriyle hissettiği yumuşaklığı ve temizliği çok sevdi. Temizlendikten sonra, Delila günlüğüne o günü de anlattı. 'Bugün parkta oynadım, çok eğlendim, ama çok da kirlendim. Annem beni yıkadı ve şimdi tertemizim!' diye yazdı ve parktaki arkadaşlarını ve oynadığı oyunları resmetti. Günlüğünün sayfalarından birine de elini yıkamayı anlatan küçük bir resim çizdi. Ertesi gün, Delila ve annesi birlikte pazara gittiler. Pazarda rengarenk sebzeler, meyveler ve çiçekler vardı. Delila, 'Anne, bu domatesler neden bu kadar kırmızı?' diye sordu. Annesi, 'Çünkü güneş ışığını çok seviyorlar, Delila'm' diye yanıtladı. Delila her şey hakkında çok şey öğrendi o gün. Annesi ona sebzelerin nasıl yetiştirildiğini, meyvelerin hangi ağaçlarda yetiştiğini anlattı. Annesi, Delila'ya sağlıklı beslenmenin önemini de anlattı. 'Sebze ve meyveler vücudumuz için çok faydalı, Delila'm. Bizi güçlü ve sağlıklı tutarlar.' dedi. Akşam, Delila günlüğüne o gün yaşadıklarını yazdı ve pazardan aldıkları sebze ve meyveleri çizdi. 'Bugün pazara gittik, çok güzel sebze ve meyveler gördüm. Annem bana sağlıklı beslenmeyi öğretti.' diye yazdı. Günlüğünün sayfalarında, sağlıklı beslenmeyi anlatan resimler vardı; bol sebze, meyve ve renkli salatalar. Delila her geçen gün günlüğünü daha da çok sevdi. Günlüğü, onun en yakın arkadaşıydı. Orada tüm düşüncelerini, hislerini ve yaşadığı her şeyi kaydederdi. Günlük, Delila'nın dünyayı keşfetmesine, öğrenmesine ve büyümesine yardımcı oluyordu. Delila'nın günlüğü, onun büyülü dünyasına açılan bir kapıydı, tıpkı bir peri masalı gibi. Delila her zaman temizliğe ve sağlıklı beslenmeye dikkat etti. Annesinin öğrettiği her şeyi hatırladı ve uyguladı. Her yemekten önce ve tuvaletten sonra ellerini yıkadı, sebze ve meyve tüketti. O mutlu ve sağlıklı bir çocuktu. Her zaman temiz ve düzenli giysiler giyer, oyun oynadıktan sonra ellerini ve yüzünü yıkardı. Delila'nın güvenli ve sevgi dolu bir ailesi vardı. Annesi ve babası ona her zaman destek olmuş, onu sevgiyle büyütmüşlerdi. Delila, her zaman kendisini güvende hissetti, ailesinin yanında mutlu ve huzurluydu. Bu sevgi ve güven duygusu Delila'ya her zaman güç vermiş, onun hayattaki engelleri aşmasına yardımcı olmuştu. Delila'nın günlüğü, yıllar geçtikçe dolup taştı. Sayfaları, onun büyüleyici maceralarıyla doluydu. Delila, günlüğünü hep sakladı ve her zaman en değerli hazinesi olarak gördü. Delila'nın hikâyesi, temizliğin, sağlıklı beslenmenin ve sevginin önemini vurgular. Çocuklar için harika bir örnektir ve onları sevgi dolu ve sağlıklı bir yaşam sürmeye teşvik eder. Delila'nın hikâyesi, sadece bir çocukluk hikâyesi değil, aynı zamanda yaşamın tüm güzelliklerini ve önemini anlatan harika bir felsefedir. Delila'nın hikayesi, temizlik ve sağlıklı beslenmenin önemini gösterdiği gibi, sevgi dolu ve güvenli bir ailenin çocuğun gelişimi için ne kadar önemli olduğunu da göstermektedir. Delila'nın mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürmesi, onun temizliğe ve sağlıklı beslenmeye dikkat etmesi ve sevgi dolu bir ailede büyümesi sayesinde olmuştur.