Aynur, fakir bir ailenin kızıydı. Aile, ,ihtiyaçlarını zar zor karşılıyordu. Bu sebeple Aynur bir şeyleri görüp istese de, ailesi alamazdı. Aynur bunu bildiği için ailesini üzmez, isteklerini de dile getirmezdi. Annesi, babası da kızlarına daha iyi bir hayat yaşatmak isterlerdi ama elde olanla yetinmek zorundaydılar. Aynur, ilkokul 5. Sınıfa gidiyordu. Derslerinde çok başarılı bir öğrenciydi. Hatta öğretmenlerinin, müdürünün gözdesiydi. Arkadaşları da onu çok severlerdi. Çok kibar ve narin bir kız çocuğuydu. Kimsenin kırılmasına gönlü el vermezdi. Hayır demesi gereken durumlarda da, bunu karşısındakini kırmadan dile getirirdi. Böyle bir çocuk nasıl sevilmezdi ki?
Bir gün okuldan sonra Aynur, kız arkadaşları ile yürüyordu. Çarşıdan geçerken bir mağazanın vitrininde kırmızı bir elbise gördüler. Kız arkadaşları elbiseyi ailelerine aldıracaklarını konuşuyorlardı. Aynur da elbiseyi çok beğenmişti. Ona sahip olmayı çok istese de, ailesi ona bunu alamazdı. Bir süre sonra kızlar evlerine dağıldı. Aynur da eve gitti ve üstünü değiştirdi. Ödevini yaptı. Sonra annesine yemeği hazırlamasında yardım etti. Annesi kızıyla gurur duyuyordu. Annesi, Aynur’ un yanağına bir öpücük kondurarak:
-Güzel kızım benim, senin gibi akıllı bir evlada sahip olduğum için çok şanslıyım.
Dedi.
Aynur gururlanmıştı. Sofrayı kurarlarken Aynur’un aklına kırmızı elbise düşmüştü. Hiçbir şeyi bu kadar çok istememişti. Ama o elbise kendisinin olsun istiyordu işte. Annesine söyleyecek oldu, sonra annesini üzmekten korktuğu için sustu.
Ertesi gün okula gitti. Sınıfta ders işlendiği sırada, sınıfın kapısı çaldı. Öğretmen “ girin lütfen” dedi ve sınıftaki öğrenciler de merakla kapıya baktılar. Sınıfa giren kişi müdür yardımcısıydı. Elinde bir afiş vardı ve:
-Hocam, müsaade ederseniz öğrencilerimize bir duyurum olacaktı.
Dedi öğretmene.
Öğretmen:
-Tabii hocam, müsaade sizindir. Buyurun lütfen.
Dedi.
Müdür yardımcısı, elindeki afişi çocuklara göstererek:
-Çocuklar, ilçe genelinde bir yarışma düzenlenecek. Bu bir kitap okuma yarışması. Bu yarışmaya katılan öğrencilere kitap verilecek. Verilen kitabı okuduktan sonra, kendi bakış açınızla kitabı yorumlayan bir yazı yazılacak. En çok beğenilen yazı seçilecek. Seçilen arkadaşımıza para ödülü verilecek. Para ödülü 1000 TL olacak. Yarışmaya başvurmak isteyenler teneffüste odama gelsinler.
Dedi ve iyi dersler dileyerek sınıftan çıktı.
Aynur’un yüzünde kocaman bir gülümseme meydana geldi. Aynur bu yarışmayı kazanırsa 1000 TL kazanacak, böylece istediği elbiseyi alıp kalan parayı da ailesine verecekti. Böylece ailesi, Aynur ile daha da gururlanacaktı. Teneffüs olduğunda Aynur koşarak müdür yardımcısının odasına gitti. Yarışmaya başvurusunu yaptı ve kitabı aldı. Aynur okuldan çıkar çıkmaz eve gidiyor, kitabı okuyordu. Hatta hiç durmadan okuduğu için, çabucak kitabı bitirmiş; bir kez daha okumuştu. Sonra yazıya başladı. Özgün ve güzel bir yazı ortaya çıkaracaktı. Sınıftaki arkadaşlarına da o parayı kazanmayı ne kadar istediğini anlatıyordu. Kırmızı elbiseyi alacağını söylüyordu. Hatta bir keresinde öğretmeni de bu konuşmaya şahit olmuştu. Aynur için üzülmüş, bir o kadar da gurur duymuştu hırslı öğrencisiyle. Aynur yazıyı bitirmiş, öğretmenine de okutmuştu. Öğretmeni Aynur’un yazısını çok beğenmişti. Herkes Aynur’a birinci olacak gözüyle bakıyordu.
Aradan bir hafta geçti ve yarışma sonuçları açıklandı. Öğretmeni sevinçle sınıfa girdi ve:
-Aynur, kızım. Bir bakar mısın?
Dedi.
Aynur öğretmeninin yanına gitti. Öğretmeni Aynur’ a, yarışmayı onun kazandığını söylediğinde; Aynur ağlamaya başladı. Mutluluktan gözyaşlarını tutamamıştı. Öğretmeni derse girdiğinde, sınıfta da Aynur’u tebrik etmişti. Tüm arkadaşları Aynur’u alkışlayarak, onun adına çok sevinmişlerdi. Okuldan sonra öğretmeniyle beraber, para ödülünü almaya belediyeye gittiler. Belediye başkanı da Aynur’u tebrik etti ve para ödülünü teslim etti. Aynur’un gözleri parlıyordu. Öğretmeni ile belediyeden çıktılar. Öğretmeni güzel öğrencisini ailesine teslim etti. Para ödülünü kazandığını ailesine haber veren Aynur, annesine sarılıp ağlamaya başladı. Akşam babası da eve geldiğinde ona da durumu anlattılar. Babası da annesi de Aynur adına çok mutlu oldular. Ertesi gün hafta sonuydu. Okul yoktu. Annesi ve Aynur kırmızı elbiseyi almak için dükkâna gittiler. Çok şükür ki elbise henüz satılmamıştı. Elbiseyi aldılar ve dükkândan çıktılar. Aynur elbiseyi kendi parasıyla aldığı için ayrıca mutluydu. Ailesi kalan parayı da, Aynur’un diğer ihtiyaçlarına ayırdı.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir hikayeye yönelik izin alınması zorunludur.