Merve, sevimli bir kızdı. Bir gün büyükannesini ziyaret etmeye karar verdi. Büyükannesi ormanda, küçük bir kulübede yaşıyordu. Merve sepetine kurabiye, pasta ve meyve koydu. Yolda, şakacı bir tavşan gördü. 'Merhaba!' dedi tavşan. 'Nereye gidiyorsun?' Merve, 'Büyükannemi ziyarete gidiyorum' diye cevapladı. Tavşan, 'Dikkat et, ormanda biraz ürkütücü şeyler var' dedi. Merve 'Teşekkür ederim!' dedi ve yoluna devam etti. Bir süre sonra, konuşan bir ağaç gördü. 'Selam küçük kız!' dedi ağaç. 'Büyükanneni ziyaret mi ediyorsun? O çok yalnızdır, ona iyi bak!' Merve 'Elbette, ona iyi bakacağım' dedi ve teşekkür etti. Sonunda büyükannesinin kulübesine ulaştı. Kapıyı çaldı ve 'Büyükanne, geldim!' diye seslendi. Büyükannesi, 'Kapıyı aç, canım!' dedi. Merve kapıyı açtığında, büyükannesi çok garip görünüyordu. 'Büyükanne, ne kadar büyük gözlerin var!' dedi Merve. 'Büyükanne, ne kadar büyük ellerin var!' 'Büyükanne, ne kadar büyük ağzın var!' dedi Merve şaşkınlıkla. Ancak, büyükannesi aslında bir kurt değildi! Büyükannesi, Merve'nin geldiğini duyar duymaz çok heyecanlanmıştı ve onu şaşırtmak için korkunç bir maske takmıştı! Maskeyi çıkardı ve Merve çok güldü. Birlikte kurabiyeleri ve pastaları yediler ve harika vakit geçirdiler. Merve, eve dönerken, sepetinde sihirli bir şekilde daha fazla kurabiye ve pasta olduğunu fark etti! 'Ne kadar harika!' diye düşündü Merve. Ormanın dost canlısı hayvanları ve konuşan ağaçlar sayesinde, büyükannesini ziyaret etmek unutulmaz bir macera olmuştu. Merve, her zaman yardımsever ve nazik olmanın önemini öğrendi, çünkü bu sayede sihirli bir gün geçirdi.