Çok uzaklarda, Güneşli Vadisi'nde, Lina adında çok tatlı ve meraklı bir prenses yaşarmış. Sarı saçları güneş ışınları gibi parıldar, gözleri ise gökyüzünün masmavi rengindeydi. Lina, diğer prenseslerden farklıydı; sarayın lüksünden çok, vadinin gizemli ormanlarında ve şırıl şırıl akan nehirlerinde vakit geçirmeyi severdi. Bir gün, Lina ormanda yürürken, çok eski bir büyükanneyle karşılaşmış. Büyükanne, elinde parlak bir yıldız tozu şişesiyle, 'Merhaba küçük prenses,' demiş. 'Sana bir hikaye anlatayım. Bu yıldız tozu, Güneşli Vadisi'nin mutluluğunu koruyan sihirli bir tozdur. Ancak, kötü kalpli Kara Cadı, bu tozu çalmak istiyor.' Lina heyecanlanmış, 'Kara Cadı kim? Yıldız tozunu nasıl çalabilir?' diye sormuş. Büyükanne, 'Kara Cadı, karanlığı ve kötülüğü seven bir yaratık. Yıldız tozunu çalarsa, vadi karanlığa gömülecek ve tüm mutluluk kaybolacak' diye açıklamış. Lina, yıldız tozunun çalınmasına asla izin veremeyeceğini düşünmüş. Büyükanne, Lina'ya bir harita vermiş ve 'Bu harita, yıldız tozunun saklandığı gizli mağaraya götürecek seni. Ama dikkat et, yol boyunca birçok tehlikeyle karşılaşacaksın. Cesur olmalısın, yardımsever olmalısın ve asla umudunu kaybetmemelisin!' demiş. Lina, cesur kalbini göğsünde hissederek yola koyulmuş. Haritayı takip ederek, karanlık ormanlardan geçmiş, yüksek dağlara tırmanmış, hızlı akan nehirleri geçmiş. Yolculuğu boyunca birçok hayvana rastlamış, onlara yardım etmiş, onlardan da yardım almış. Bir tilki ona yemyeşil bir çayırlığın yolunu göstermiş, bir kartal ise yüksek kayalıkları aşmasını sağlamış. Lina, karşılaştığı her yaratığa saygı göstermiş ve onlara iyilik yapmaya çalışmış. Bu sayede, dostluk kurduğu tüm hayvanlar, zor zamanlarda ona yardım etmişler. Sonunda, harita onu karanlık ve gizemli bir mağaraya ulaştırmış. Mağaranın içinde, Kara Cadı bekliyormuş. Cadı, 'Yıldız tozunu bana ver, yoksa seni büyüleyeceğim!' diye bağırmış. Ama Lina korkmamış. 'Yıldız tozu, Güneşli Vadisi'nin mutluluğu için çok önemli. Sana asla vermeyeceğim!' demiş kararlı bir sesle. Cadı, Lina'ya saldırmaya çalışmış, ama Lina, daha önce karşılaştığı hayvanlardan öğrendiği bazı hareketleri kullanarak cadıdan kurtulmuş. Cadı, Lina'nın cesareti ve kararlılığı karşısında şaşırmış. Lina, cadıya 'Kötülüğün hiçbir zaman iyiliği yenemeyeceğini' anlatmış. 'Sevgi ve dostluk her zaman kazanır' diye eklemiş. Cadı, Lina'nın sözlerinden etkilenmiş ve pişman olmuş. Kara Cadı, yaptığı hatalardan dolayı Lina'dan özür dilemiş ve yıldız tozunu geri bırakarak mağaradan uzaklaşmış. Lina, yıldız tozunu güvenli bir yere koymuş ve Güneşli Vadisi'nin mutluluğunu yeniden sağlamış. Lina'nın cesareti ve iyiliği, tüm vadiye yayılmış ve herkes onu çok sevmiş. Lina, prenses olmanın sadece taç ve elbise giymekten ibaret olmadığını, aynı zamanda cesaret, yardımseverlik ve dostlukla dolu bir hayat sürmek olduğunu öğrenmiş. Bundan sonra Lina, her zaman yardımseverliğini, cesaretini ve iyi niyetini kullanarak tüm insanlara ve hayvanlara yardım etmeye devam etmiş. Güneşli Vadisi, Lina'nın iyiliği ve cesaretiyle daha da güzel ve mutlu bir yer olmuş. Ve böylece, Lina, cesur ve yardımsever prenses olarak, Güneşli Vadisi'nin kalbinde sonsuza kadar yaşadı.