Eymen, küçük ve yaramaz bir çocuktu. Her gece uyumakta çok zorlanırdı. 'Anne, ben uyuyamıyorum!' diye bağırdığı geceler, annenin 'Uyuma vakti, Eymen!' demesiyle sona ererdi. Annesi ona güzel masallar anlatırdı, ama Eymen yine de gözlerini kapatamaz, etrafındaki seslere odaklanırdı. Bir gün, büyükannesi onu ziyarete geldi. Büyükannesi, çok bilge ve sıcakkanlı bir kadındı. Eymen'in uyumakta zorlandığını öğrenince ona 'Yıldızlı Rüyalar Ülkesi'nden bahsetti. 'Eymen'ciğim,' dedi büyükannesi, 'gözlerini kapattığında, Yıldızlı Rüyalar Ülkesi'ne yolculuk edersin. Bu ülke, parlak yıldızlarla dolu, harika bir yer. Yumuşak bulutlar üzerinde uçuşabilir, yıldızlardan yapılmış evlerde yaşayan sevimli yaratıklarla oyunlar oynayabilirsin. Ama bu ülkeyi ziyaret etmek için, önce güzel bir uykuya dalmalısın. Uyku, senin için çok önemli, çünkü vücudunun ve zihninin dinlenmesi gerekiyor. Uyurken, vücudun kendini tamir ediyor, büyüyorsun ve yeni şeyler öğrenmek için hazırlanıyorsun. Uyumadan önce, mutlaka dişlerini fırçalamayı ve kitap okumayı unutma. Kitap okumak zihnini sakinleştirir ve güzel rüyalar görmene yardımcı olur.' Eymen, büyükannesinin anlattıklarına hayran kaldı. O gece, yatakta uzanırken, büyükannesinin sözlerini hatırladı. Dişlerini fırçaladı ve annesi ona bir kitap okudu. Kitabın sayfalarındaki resimler, onu büyülü bir dünyaya götürdü. Annesi, 'Artık uyuma vakti Eymen, güzel rüyalar gör' dedi. Eymen gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. Annesinin sıcaklığını hissederek yavaş yavaş uykuya daldı. Aniden kendini, parlak yıldızlarla dolu muazzam bir ülkede buldu. Yumuşak bulutlar üzerinde süzülüyordu. Etrafında, yıldızlardan yapılmış evlerde yaşayan minik, tüylü yaratıklar uçuyordu. Bu yaratıklar, 'Merhaba Eymen!' diye sevinçle bağırdılar. Eymen, onlarla oyunlar oynadı, yıldızlardan yapılmış kaydıraklarda kaydı ve yıldız tozundan yapılmış kekler yedi. Her şey o kadar güzel ve eğlenceliydi ki, Eymen hiç uyumak istemedi. Ama sonra, küçük bir yıldız, 'Eymen, uyuma vakti geldi. Güzel rüyalar görmen için biraz dinlenmelisin. Yarın tekrar burada buluşuruz!' dedi. Eymen, yıldızın sözlerini dinledi. Yavaşça uykuya daldı ve sabah uyandığında, büyükannesinin anlattığı Yıldızlı Rüyalar Ülkesi'ndeki harika deneyimlerini hatırladı. O günden sonra, Eymen her gece kolayca uyumaya başladı. Çünkü artık biliyordu ki, uyku, Yıldızlı Rüyalar Ülkesi'ne yolculuk yapması için bir biletti. Uyumak, sadece dinlenmek değil, aynı zamanda yeni maceralar keşfetmek için bir fırsattı. Eymen, her gece uyumayı sabırsızlıkla bekler oldu. Artık uyku onun için korkutucu değil, heyecan verici bir maceraydı. Ve böylece, Eymen, uykunun önemini öğrenmiş ve her gece güzel rüyalar görerek mutlu bir şekilde büyüdü. Uyumak, onun için artık büyüleyici bir yolculuktu ve bu yolculuk, onu her zaman daha da mutlu ediyordu. O, uykunun hem vücudu hem de zihni için ne kadar önemli olduğunu anlamıştı. Uykusunda büyüdü, güçlendi ve her şeyden önemlisi, her gece Yıldızlı Rüyalar Ülkesi'nde harika maceralar yaşadı. Eymen'in hikayesi, bütün çocuklara uykunun önemini öğretti. Uyku, vücudumuzun ve zihnimizin dinlenmesi için çok önemlidir. Yeterince uyku alan çocuklar, daha sağlıklı, daha güçlü ve daha mutlu olurlar. Ve kim bilir, belki de onlar da Eymen gibi, Yıldızlı Rüyalar Ülkesi'ni ziyaret edebilirler.