Devran ve Eymen, birbirlerine çok bağlı iki arkadaştı. Bir gün, eski bir evin bodrumunda, tozlu bir ayna buldular. Ayna, onlara gizemli bir şekilde bakıyordu. Devran, 'Bu ayna sihirli olabilir mi?' diye sordu. Eymen de, 'Belki de bizi başka bir dünyaya götürebilir!' diye ekledi. Çocuklar, aynaya yaklaştıkça kalpleri hızla çarpmaya başladı. Aynada, kendilerine benzeyen ama biraz daha ürkütücü iki silüet görünüyordu. Devran, 'Eymen, bu gerçek değil! Korkma!' diye bağırdı. Eymen, titreyen sesiyle, 'Ama sanki içine çekiliyoruz gibi hissediyorum!' dedi. Birdenbire, aynada parlayan bir ışık yayıldı ve Devran ile Eymen kendilerini tuhaf bir ormanda buldular. Orman, karanlık ve ürkütücüydü. Devran, 'Burası neresi?' diye sordu. Eymen, 'Sanırım sihirli ayna bizi buraya getirdi!' diye cevapladı. Çocuklar, ormanda yol alırken, etraflarında garip sesler duymaya başladılar. Devran, 'Korkma Eymen, güçlü olmalıyız!' diye söyledi. Eymen, 'Haklısın Devran! Birlikte her şeyi aşabiliriz!' diye cevapladı. Bir süre sonra, ormanın sonunda, küçük bir kulübe gördüler. Kulübenin kapısı hafifçe açık duruyordu. Devran, 'Belki de bu kulübe bize yardım edebilir!' dedi. Eymen, 'Gidelim, bakalım!' diye cevapladı. Kulübeye girdiklerinde, yaşlı bir kadınla karşılaştılar. Kadın, gülümseyerek, 'Hoş geldiniz çocuklar! Sizi bekliyordum!' dedi. Kadın, onlara sihirli ayna hakkında her şeyi anlattı. Ayna, iki dünyayı birbirine bağlayan bir kapıydı. Aynaya baktıkları zaman, korkularını yansıtıyorlardı. Yaşlı kadın, 'Korkularınızın üstesinden geldiğinizde, ayna sizi tekrar evlerinize götürecektir.' dedi. Devran, 'Korkularımızı yenmek için ne yapmalıyız?' diye sordu. Yaşlı kadın, 'Korkularınıza yüzleşmeli ve onlara karşı cesur davranmalısınız!' diye cevapladı. Devran ve Eymen, yaşlı kadının sözlerini dinlediler ve korkularıyla yüzleşmeye karar verdiler. Ormanın içinde dolaşırken, korkularının somutlaştığını gördüler. Önce, Devran'ın karanlıktan korktuğunu temsil eden bir hayalet, sonra Eymen'in yükseklikten korktuğunu temsil eden bir uçurumla karşılaştılar. Ama çocuklar cesurca, korkularını yenmek için ellerinden geleni yaptılar. Devran, hayaletin yanından korkusuzca geçti ve Eymen, uçurumun kenarına dayanarak korkusuyla yüzleşti. Korkularını yendiklerinde, sihirli ayna yeniden parlamayı başladı. Ayna, Devran ve Eymen'i tekrar evlerine götürdü. Artık, Devran ve Eymen, sihirli aynayı ve korkularını yendiklerini biliyorlardı. Arkadaşlıklarının gücünün, her şeyi aşabileceklerini kanıtladığını fark ettiler. Devran, 'Korkularımızı yenebiliriz, Eymen! Çünkü biz arkadaşız!' diye söyledi. Eymen de, 'Haklısın Devran! Biz birlikte her şeyi aşabiliriz!' diye cevapladı. Çocuklar, artık aynaya baktıklarında, içlerindeki gücü ve cesareti gördüler. Ayna, onlara korkularını değil, arkadaşlıklarının gücünü yansıtıyordu.