Çok uzaklarda, güneşli bir vadinin ortasında, Ceran adında neşeli bir prenses yaşarmış. Ceran, herkese yardım etmeyi sever, gülümsemesi ise gününü aydınlatırmış. Bir gün, bahçesinde dolaşırken, garip bir ağaç görmüş. Ağaç, kocaman ve parlak yeşil yapraklarla doluymuş, ama gövdesi oldukça ince ve kırılganmış. Ağaç, 'Lütfen bana yardım et, Ceran Prenses! Rüzgar çok güçlü esiyor ve dallarım kırılacak gibi.' diye yalvarmış. Ceran, ağacın sesi duymuş ve hemen yardımına koşmuş. Ağacın etrafına kalın ipler bağlamış ve onları güçlü bir direğe bağlamış. 'İşte oldu! Şimdi daha sağlam duruyorsun.' demiş Ceran, ağaca gülümseyerek. Ağaç, 'Çok teşekkür ederim, Ceran Prenses! Sen olmasan, ben kesinlikle yıkılırdım!' diye minnet etmiş. O günden sonra, Ceran her gün ağacı ziyaret eder, ona şarkılar söyler ve onunla sohbet edermiş. Bir gün, ağaç Ceran'a 'Ben aslında sihirli bir ağaçım, Ceran Prenses. Sana bir dileğini yerine getirebilirim, çünkü bana yardım ettin.' demiş. Ceran şaşırmış ve hemen 'Benim için en önemli şey, dünyadaki herkesin mutlu olması.' demiş. Ağaç, 'O zaman öyle olsun!' demiş ve sihirli yapraklarını sallamış. Bir anda, gökyüzünden binlerce renkli balon düşmüş, her bir balonda mutluluk, sevgi ve dostluk doluymuş. Balonlar, Ceran'ın yaşadığı vadinin her yerine yayılmış ve herkesin yüzünde kocaman gülümsemeler açmış. Ceran, ağacın sihrine hayran kalmış ve herkesin mutlu olmasına yardımcı olduğu için çok sevinmiş. Bu günden sonra, Ceran her zaman başkalarına yardım etmenin ne kadar önemli olduğunu hatırlamış. 'İyilik yapmak, sihirli bir güçtür' diye düşünmüş ve hepimiz dünyayı daha güzel bir yer haline getirmek için elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.