Bir zamanlar köyün birinde kibar bir ayakkabıcı ve karısı yaşarmış. Ayakkabıcı evinin bütün geçimini kundura yaparak sağlarmış. Bir gün gelmiş ve ne yazık ki artık kimse onun yaptığı ayakkabıları almıyormuş. Günden güne geçimini sağlayamaz hale gelmiş. Son bir çift ayakkabı yapmak için sadece bir parça kumaşı kalmış. Eşi, onu teselli etmek için ‘‘Merak etme! Her şey yakında yoluna girecek, eskisi gibi ayakkabı satmaya başlayacaksın ve çok daha mutlu olacağız’’ diyerek eşine teselli veriyormuş. Bu konuşmaları yaparken dışarıda dört küçük elf, pencere kenarında yaşlı adam ile karısını gözetliyorlarmış ve tüm konuşmaları duymuşlar.
Kunduracı adam ve karısı için çok üzülen elfler: ‘‘Zavallı kunduracıya yardım etmeliyiz, bize ihtiyacı var’’ diye karar vermişler. Akıllı ve yetenekli elfler kunduracı adam ve karısı uyuduktan sonra pencereden eve uçarak girmişler. Son kalan kumaşı almışlar ve çok geçmeden kesmeye, dikmeye ve süslemeye başlamışlar. Sabah olmadan dünyanın en güzel ayakkabısını yapıp uçup gitmişler.
Sabah ayakkabıcı ve karısı, masanın üzerinde duran küçük şirin ayakkabıları görünce hayrete düşmüşler. ‘‘Bunu kim yaptı? Harika görünüyorlar’’ diye şaşkınlık içinde kimin yaptığını çok merak etmişler. Kunduracı adam ayakkabıları almış ve dükkanının vitrinine koymuş. Kısa süre sonra bir tüccar, ayakkabıları vitrinde görmüş ve çok beğenmiş. Dükkândan içeri girerek ‘‘Bu harika ayakkabıların bedeli ne ise 2 katını ödeyip almak istiyorum’’ demiş ve ayakkabıları satın almış. Kunduracı o gece de yatmadan önce bezi masanın üzerine bırakmış. Elfler gece geri gelerek gün doğmadan önce çok daha güzel iki çift ayakkabı yapmışlar. Bu daha birçok gece böyle devam etmiş. Ayakkabıcı her sabah en iyi ayakkabı tasarımını bekliyormuş. Ayakkabıcı ve eşi bu ayakkabıları kimin yaptığını artık daha çok merak etmişler. ‘‘Bize yardım edenlerin kim olduğunu bilmek istiyorum. Nezaketleri için onlara teşekkür etmeliyiz’’ demiş kunduracı. O gece uyanık kalmaya ve ayakkabıları onlara kimin yaptığını öğrenmek için kapının arkasına saklanmaya karar vermişler.
Gece olmuş ve elfler tekrar gelmişler. Kunduracı adam ve karısı kapının ardında beklerken elflerin uçtuğunu, güldüğünü, şarkı söylediklerini ve hızla ayakkabıları diktiklerini görmüşler. ‘‘Ne kadar şanslıyız! Karşılığında bir şeyler hediye etmeliyiz. Giysileri yırtıldı! Onlara minik giysiler yapalım’’ demiş karısı. Dost elfler için en şirin ayakkabılar da dahil olmak üzere en iyi kıyafetleri yapmak için ikisi de çok çalışmışlar ve ertesi gece onları masanın üzerine bırakmışlar.
Elfler sonraki gece tekrar geldiklerinde yeni kıyafetleri görünce çok heyecanlanmışlar. Mutlu bir şekilde dans edip şarkı söylüyorlarmış ve bir daha hiç görülmemek üzere pencereden dışarı uçup gitmişler. Ayakkabıcı kasabanın en iyi ayakkabılarını yapmaya ve satmaya devam etmiş. O ve karısı, ihtiyaç duyduklarında onlara yardım eden nazik elfleri asla unutmamışlar.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir içeriğe yönelik izin alınması zorunludur. İzinsiz kopyalamanın tespiti durumunda uyarı verilmeksizin hukuki yollara başvurulacaktır.