Binbir Gece Masalları yüzyıllardır insanlar tarafından sevilerek okunur. 8. yüzyılda Abbasi Halifesi Harun Reşit zamanında Bağdat'ta ortaya çıkmıştır. Binbir Gece Masalları ilk dönemlerinde halk hikayeleri olarak ortaya çıkmıştır. Ağızdan ağıza aktarılan bu hikayeler tek bir eser olarak derlenmiştir. Hikayelerin yapısını eski bir Fars (İran) kitabı olan Hazar Afsana (Bin Efsane) oluşturmuştur. 9. yüzyıl sıralarında hikayeleri derleyen ve Arapça'ya çeviren masalcı Ebu Abdullah Muhammed el-Gahşiğar olduğu söylenir. Eserin yabancı dile ilk çevirisi Türkçeye 15. yüzyılda Abdi tarafından yapılmıştır. Artık bu çeviriden sonra bu hikayeler Binbir Gece Masalları olarak anılacaktır...
Binbir Gece Masalları, Arap Edebiyatı'ının en güzel eserleri arasına girmeyi başarmıştır. Gerek eskiliği, gerek tarihe meydan okuyuşu ve gerekse anonim oluşu, bu masalların hızla yayılmasına yol açmıştır. Binbir Gece Masalları'nın televizyon ve sinemaya birçok uyarlaması yapılmıştır.
Binbir Gece Masalları, Arap edebiyatı'ının en güzel eserleri arasına girmeyi başarmıştır. Gerek eskiliği, gerek tarihe meydan okuyuşu ve gerekse anonim oluşu, bu masalların hızla yayılmasına yol açmıştır. Binbir Gece Masalları'nın televizyon ve sinemaya birçok uyarlaması yapılmıştır.
Şimdi Binbir Gece Masallarının konusundan bahsedelim. Hikâyeye göre; İran Şah'ı Şehriyar, Hindistan ile Çin arasında egemenlik kurmuş bir hükümdardır. Bu ülkeleri kardeşi Şahzaman ile yönetmektedir. Şehriyar ve Şahzaman adlı iki kardeş hükümdar, eşleri tarafından aldatılmak felâketine uğramışlar bu yüzden de bütün kadınların iffettsiz ve sadakatsiz olduklarına inanmaya başlamışlardır. Bu olayların etkisiyle kadınlara kin duymaya başlayan Hükümdar Şehriyar, kendi ülkesinde, her gün bir kızla evlenip ertesi gün onu idam ettirmeye başlar. Bunun üzerine vezirin güzel, bilgili ve akıllı kızı Şehrazat, zaten sıranın kendisine de geleceğini bildiğinden hükümdarla evlenip, ya bu uğurda yaşamını yitirmeye ya da ülkenin tüm kadınlarını da bu belâdan kurtarmaya karar vermiştir.
Bu planını babasına açan Şehrazat binbir güçlükle babasını da ikna etmiştir. Kız kardeşi Dünyazat da ona yardım edecektir. Şeharazat gündüz kız kardeşi Dünyazat’tan hikâyeler dinleyecek kendisi de geceleri hükümdar Şehriyar'a anlatacaktır. Şehrazat ölümünü geciktirmek için her gece Hükümdara bir masal anlatamaya başlar. Şehrazat; ve şafak sökerken masalı en heyecanlı yerinde " Gündüz masal anlatılmaz " diye hikayeyi anlatmayı kesmektedir. Hikayenin sonunu merak eden Şehriyar ise , Şehrazad'ın hikayeye ertesi gece devam edebilmesi için, Şehrazad'ın idamını ertelemektedir. Şehrazat, her gece bir önceki masalın devamını anlatıp yeni bir hikâyeye başlamakta ve yine tam tan vakti hikâyenin en heyecanlı yerinde anlatmayı bırakmaktadır. Şehrazad'in hikâyeye devam etmesini isteyen Şehriyar, her gece Şehrazad’ın idamını erteler ve hikâyenin sonunu bekler. Ama hikâyenin hemen bitiminde Şehrazad yeni bir masal başlar. Bu hikâyeler uzunca bir müddet böyle devam eder. Masal içinde masal, kurgusal edebiyatta oldukça özgün bir bakış açısı sayılmaktadır.
Masalların sonu geldiğinde, Şehrazad'ın Hükümdar Şehriyar'dan üç erkek çocuğu dünyaya gelmiş ve evlilik üzerinden uzun bir süre geçmiştir. Şehriyar binbir gecedir beraber olduklarını ve onu aldatmasının mümkün olmadığını tüm kadınların sadakatsiz olmadığını da ispat etmiş olmaktadır. Böylece Kralın kadınlara olan öfkesi ve kötü düşünceleri dinmiş, Şehrazad'ın sadakatine inanmıştır. Hikâyeye göre kitaptaki bu öyküler Şehrazat'ın Şehriyara anlattığı bu öykülerdir.
Bu hikayeden de anladığımıza göre insanlar zekalarını kullanarak ve inançlarına güvenerek her işi başarabilirler. Binbir Gece Masalları’nın edebiyatımızda ve tariihimizde yeri önemlidir. Bir insan korkusuzca hareket edebilirse bu hikayede de gördüğümüz gibi huyundan asla vazgeçmeyen birini bile alt ederek insanlığın kurtuluşuna sebep olabilir. Bu açıdan bakarsak Binbir Gece Masalları bize çok güzel bir ders verir. Eğer Şehrazad inanmasaydı ve kendine güvenmeseydi, Şehriyar’ı yaptığı kötü davranıştan vazgeçiremeyecekti. Şehriyar’ da bu davranışı çok normal bir şey olarak görecekti ve artık tüm kadınlara zarar vermekten geri durmayacaktı. Şehrazat’ da kendine güvenerek ve aklını kullanarak Şehriyar’ la evlendi ve güzel bir fikir düşünerek Şehriyar’ a her gece hikaye anlatmış ve tan vaktinde en heyecanlı yerinde hikayeyi keserek Şehriyar’ın düşünmesine ve bir süre sonra içindeki öfkenin geçmesini sağlamıştır. Böylece Şehriyar hem Şehrazat’a alışmış ve onu sevmiş hem de içindeki öfke biterek kendisinn dahi haberi olmadan bu kini bitmiştir.
Bizlerde yani insanlık olarak toplum veya bireysel olarak farketmez bu toplumun bir ferdi olarak kendimize güvenmeliyiz ve inanmalıyız. Aklımızı çok iyi bir şekilde kullanarak sorunlara çözüm odaklı yaklaşmalıyız. Yapacağımız veya yaptığımız şeyin arkasında durmalıyız, bir şeyi yapmaya karar vermişsek hikayemizin kahramanı Şehrazat gibi kararımızdan geri dönmemeliyiz. Aklımızı doğru bir şekilde kullanarak çok iyi plan yapmalıyız. Planlı hareket etmeli ve hayatımızı planla şekillendirmeliyiz. Planlı hayat asla geri durmaz hep ileriye yöneliktir. Fakat plansız bir hayat ise yerinde saymaktan daha öteye gidemez...
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir içeriğe yönelik izin alınması zorunludur. İzinsiz kopyalamanın tespiti durumunda uyarı verilmeksizin hukuki yollara başvurulacaktır.