Şenay, mutlu, neşeli, sevecen ve arkadaşlarını çok seven, sevimli bir kızmış. Yemeklerini zamanında yer, annesi ve babasını hiç üzmezmiş. Her gün ödevlerini zamanında yapar ve öğretmenini de mutlu edermiş. Fakat Şenay’ın bir türlü uyku ile arası düzelmiyormuş. Uyumak istemiyor, ailesini akşamları bu yüzden üzüyormuş. Sabahları da okula giderken uyanamıyor ve derslere geç kaldığı için kendisi de üzülüyormuş. Yine de uykuyu bir türlü sevemiyormuş.
Yine bir gün akşam saatlerinde yatağına yatmış. Biraz kitap okumuş ve uyumak için kitabını masasına bırakmış. Işığını kapatıp güzelce yatağına girmiş. Ama bir türlü uykusu gelmiyor, uyumak istemiyormuş. Yarın sabah okula gideceğini düşündükçe de ağlayıp duruyormuş.
Tam yine ağlayacağı sırada içeride bir beyazlık olduğunu fark etmiş. Hemen kafasını kaldırıp ışığın göründüğü yere doğru bakmış. Penceresinin açık kaldığını fark etmiş. Ama ışık oradan gelmiyormuş. Kapıya doğru baktığında beyaz elbiseli, sarı saçlı, parlak kanatlı bir peri görmüş.
Peri ona gülümseyerek bakıyormuş. Şenay, çok şaşırmış. Camdan içeriye girebileceğini düşünmüş ama neden burada olduğunu anlayamamış. “Siz kimsiniz?” diye soruvermiş. Peri yavaşça Şenay’ın yanına yaklaşmış. “Ben Uyku Perisiyim güzel kız. Uyuyaman çocuklara geceleri eşlik ediyorum. Onların mutlu uyumalarını sağlıyorum. Senin ağlamalarını duyunca içeri girmek istedim.” Demiş. Şenay, perinin söylediklerine çok şaşırmış ve heyecanlanmış. “Evet, ben de bir türlü uyuyamıyorum. Ailemle birlikte vakit geçirmek istiyorum. Ama uyku saatim geldiği için odama geliyorum. Uyuyamayınca okula da geç kalıyorum ve çok üzülüyorum.” Demiş.
Uyku Perisi Şenay’ın yanına oturmuş. “O zaman seninle bir uyku oyunu oynayalım. Bu oyunu o kadar çok seveceksin ki artık her akşam erkenden uyuyacaksın. İster misin?” diye sormuş. Şenay sevinçle “Evet. Çok isterim.” Demiş. Merakla Uyku Perisi’nin anlatacağı oyunu dinlemeye başlamış.
Uyku Perisi güzelce oyunu anlatmış. “Her akşam tam saat 21.00 olduğunda gelip yatağına yatacaksın. Hemen uyumaya koyulacaksın. Çünkü uykuya daldığında ben gelip seni alacağım ve uçsuz bucaksız diyarlara götüreceğim. Orada yeni arkadaşlar edineceksin. Mutlu ve güzel bir şekilde eğleneceğiz. Hayal ettiğin ne varsa orada bulabileceksin. Fakat oyunun tek kuralı var; gerçekten uyumuş olmalısın.” Demiş. Şenay, hayal kurmayı çok severmiş. Bu nedenle uyku oyunu onu çok mutlu etmiş.
“Tamam sevgili Uyku Perisi. Bundan sonra her gün saatinde yatağıma gelip bir an önce uyuyacağım. Gittiğimiz yerlerde uçan süpürgeler ile bulutlara da çıkabilecek miyim?” diye sormuş. Uyku Perisi gülümseyerek cevaplamış “Evet, istediğin her şeyi yapabileceksin.” Şenay bunu duyunca çok mutlu olmuş. “Tamam o zaman Uyku Perisi. Ben bu oyunu her gün oynamak istiyorum.” Demiş. Uyku Perisi “O zaman şimdi uyku vakti. Uyuduğun zaman ben seni alıp götüreceğim. İyi uykular tatlım.” Demiş ve oradan ayrılmış.
O günden sonra Şenay uyku vaktini iple çekiyormuş. Çünkü Uyku Perisi verdiği sözü tutmuş. Her gün uyuduktan sonra farklı yerlere gidip yeni arkadaşlar ediniyormuş. Uçan süpürgesi ile bulutlara çıkıyor, kırlarda koşup oynuyor, bazen de bir dere kenarında Uyku Perisi ile birlikte yeni öğrendiği şarkıları söylüyormuş. Şenay artık okula geç kalmıyor ve öğretmenini üzmüyormuş. Annesi ve babası da kızlarının uykuyu sevmesinden dolayı çok mutlu oluyorlarmış.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir içeriğe yönelik izin alınması zorunludur. İzinsiz kopyalamanın tespiti durumunda uyarı verilmeksizin hukuki yollara başvurulacaktır.