Bir varmış bir yokmuş, dönemin birinde yemyeşil ve güzel bir orman varmış. Güneşli bir günmüş. Küçük Tırtıl uykusundan yeni uyanmış ve evde biraz canı sıkılmış. Pencereden dışarı bakmış ve dışarı çıkıp oynamaya karar vermiş. Tam evden çıkmak üzereyken anne kelebek arkadan seslenmiş: "Yavrum, bir şemsiye getir..." Sözünü bitiremeden küçük Tırtıl dışarı çıkıp kapıyı arkasından kapatmış.
Kendi kendine düşünerek bahçeye doğru yürümüş. "Gökyüzü çok açık. Neden yağmur yağsın?” diyerek küçük tırtıl omuz silkmiş ve hızını arttırmış. Evinden uzağa, bahçeye doğru gitgide daha uzağa gitmiş.
Ne kadar uzağa gittiğinden habersiz kendini iyi hissederek, güneşin altında güneşlenirken dinlenmeyi planlayarak çimlere uzanmış. Gururla şöyle demiş: “Bak, bugün yağmur yağmayacak. Neyse ki annemi dinleyip şemsiye getirmedim. Aksi takdirde boşuna yanımda yük olur.” Diye düşünmüş. Ardından huzurlu ortamın tadını çıkarmak için gözlerini kapatmış.
Neredeyse uyuyakalmak üzereyken, aniden soğuk bir rüzgâr hissetmiş. Hızla gözlerini açmış ve kara bulutların oluşmaya başladığını fark etmiş. "Aman Tanrım, kara bulutlar güneşi kapatmış. Her an yağmur başlayabilir.” Demiş endişeyle.
Tamamen ıslanıp hastalanabileceğinden endişelenen küçük Tırtıl, yağmurdan korunacak bir yer bulmak için panik içinde ayağa kalkmış. Yerdeki küçük bir deliğe girmeye çalışmış ama yağmur suyu hala içeri sızabileceği için fikrini değiştirmiş. Sonra başını örtecek bir bitki bulmuş. Ama hayır, bitki çok küçükmüş. Uygun bir yer bulana kadar yağmur yağmayacağını umarak gökyüzünü kontrol ederken aceleyle alternatif yollar aramaya başlamış.
Gökyüzü daha da kararmış. Sonunda yağmur yağmaya başlamış! Küçük Tırtıl çırpınmış ve yüzü aşağı düşmüş. Üzgün hissederek, ne kadar ıslanabileceğini merak ederek bir süre orada aynı pozisyonda durmuş. Aniden, üzerinde yağmur damlası hissetmediğini fark etmiş. Hala yağmurdan ıslanmamış. Merakla başını kaldırmış ve onu yağmurdan koruyan şemsiye gibi dev bir yaprak görmüş.
"İyi misin?" diye sormuş bitki. Küçük Tırtıl, sesi bulmak ve onunla kimin konuştuğunu kontrol etmek için etrafına bakınmış. Bitki, “Buradayım. Ben izninle sana sığınak veren bitkiyim. Benim adım şemsiye bitkisi Darmera.”
"Merhaba Darmera. Bana yardım ettiğin için çok teşekkür ederim." Küçük Tırtıl, başını çevirip Darmera'yı görünce minnetle yanıtlamış. Darmera ve küçük Tırtıl iyi arkadaş gibi sohbet etmeye başlamışlar. Yağmurlu bir öğleden sonra birbirlerinin arkadaşlığından keyif almışlar.
Rüzgâr estiğinde, Küçük Tırtıl havada kalan güzel kokulu bir bitkinin kokusunu alabiliyormuş. "Ne güzel tatlı bir kokuydu bu?" Küçük Tırtıl bahçede oynarken Darmera'ya geçmiş maceraları hakkında gevezelik ederken kendi kendine merak etmiş.
Saatler süren uğultudan sonra nihayet yağmur durmuş. Küçük Tırtıl eve gitmek zorunda kalmış. İsteksizce Darmera'ya veda etmiş ve ertesi gün tekrar görüşmek için sözleşmişler.
Ertesi sabah küçük Tırtıl, heyecanla Darmera'yı aramış ve hızla bahçeye koşmuş. Ancak onu aynı noktada bulamamış. Darmera çoktan gitmiş. Bunun yerine, sadece bir büyük çiçek varmış.
Küçük Tırtıl hayal kırıklığına uğramış ama aynı anda aklına pek çok korkunç düşünce gelmiş. ‘‘Darmera'ya korkunç bir şey mi oldu? Bu büyük çiçek Darmera'nın yerini nasıl işgal etti?’’ Diye düşünmüş.
Küçük Tırtıl büyük çiçeğe bakmış. Büyük çiçek kötü bir çiçeğe benzemiyormuş. Küçük Tırtıla bakmış ve kıkırdamaya başlamış. "Garip bir şekilde, kahkahaların sesi Darmera ile tamamen aynı görünüyormuş!" Küçük Tırtıl haykırmış: "Dün tanıştığım Darmera sen misin?" Büyük çiçek keyifle başını sallamış ve "dünkü yağmur beni çok büyüttü!" demiş.
Küçük Tırtıl, Darmera'nın çiçeğinin ne kadar güzel olduğunu fark etmiş. "Vay canına, çok güzel çiçeklerin var Darmera ve tatlı koku senin çiçeklerinden geliyordu." Demiş küçük tırtıl.
Küçük Tırtıl, arkadaşı büyük çiçekle birçok gün geçirmiş. Artık güzel bir çiçeğe dönüştüğü için birçok arkadaş ziyarete gelmiş. Arılar, karıncalar ve uğur böcekleri, bazen de sinek kuşları oynamak için gelirmiş.
Sonbahar gelince havalar soğumuş. Yakında kış gelecek ve küçük Tırtıl ile büyük çiçekler dinleneceklermiş. Büyük çiçek coşkuyla, "Küçük Tırtıl, gelecek baharda beni bulmak için geri dönmelisin" demiş. Senin için bekleyeceğim. O zamana kadar bir sürü küçük Darmera olacak." Demiş.
Küçük Tırtıl hevesle cevap vermiş, "Yapacağım, Darmera. Önümüzdeki baharda bir kelebeğe dönüşeceğim. Bu sefer seni bulmak için uçacağım!” O kadar iyi arkadaş olmuşlar ki; Tırtıl ve Darmera, baharın gelmesini, birbirlerini tekrar görecekleri zamanı huzurla beklemişler.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir içeriğe yönelik izin alınması zorunludur. İzinsiz kopyalamanın tespiti durumunda uyarı verilmeksizin hukuki yollara başvurulacaktır.