Bembeyaz karların kapladığı kış günlerinden birinde, Kırmızı Başlıklı Kız sabah erkenden uyandı. Yılbaşı neşesi, evinin penceresinden taşan ışıl ışıl süslemeler ve çan sesleriyle tüm köye yayılmıştı. Annesi ona, “Büyükannen hasta, ona yeni yıl için en sevdiği çikolatalardan ve sıcak battaniyesinden götür,” dedi. Küçük kız, sırtına parlak kırmızı pelerini geçirip sepetine yılbaşı armağanlarını yerleştirdi. Hafifçe yağan kar taneleri eşliğinde, ormanın derinliklerine doğru yola çıktı. Yılbaşı ruhu, kuşların cıvıltısına karışan müzik gibi kulaklarına doluyor, içini sıcacık bir mutluluk kaplıyordu.
Ormanda ilerlerken karşısına fısıldayan ağaçlar, neşeyle zıplayan tavşanlar ve dallarda kristal gibi parıldayan kar taneleri çıktı. Kırmızı Başlıklı Kız, yol boyunca küçük hayvancıklara el sallayarak ilerledi. Fakat birdenbire, ağaçların arasında garip bir hareketlilik hissetti. Yaklaşan adımların sesi kalbini hafifçe ürpertse de, yeni yıl coşkusundan aldığı cesaretle etrafına dikkatle bakındı. Tam o sırada, uzun boylu ve sinsi bakışlı bir Kurt beliriverdi. Kırmızı Başlıklı Kız’ın içi ürperdi ama sepetindeki hediyeleri sıkıca tutarak gülümsemeye devam etti.
Kurt, sinsi bir sırıtışla Kırmızı Başlıklı Kız’a yaklaştı ve “Nereye böyle?” diye sordu. Sevimli kız, “Yılbaşı hediyesi götürüyorum, büyükanneme,” diye yanıtladı. Kurt, kurnazlığını saklamaya çalışarak, “Ben de yeni yıl için hediye arayışındayım. Belki bana yardımcı olabilirsin,” dedi. Kırmızı Başlıklı Kız, Kurt’a şüpheyle baktı, ancak yardımsever kalbi ona yine de anlayışla yaklaşmasını söyledi. “Elbette,” dedi nazikçe, “Ama önce büyükanneme uğramalıyım. Sonra sana yardımcı olabilirim.” Kurt, bu sözü duyunca sinsice gülümsedi. Çoktan aklında kötü planlar vardı; hem Kırmızı Başlıklı Kız’ı hem de büyükannesini korkutarak tüm hediyeleri ele geçirmeyi düşünüyordu.
Yola birlikte devam ettiler, ancak Kurt bir fırsatını bulup Kırmızı Başlıklı Kız’dan önce büyükannenin evine vardı. Kapıyı çalınca yaşlı nine, “Kim o?” diye seslendi. Kurt, tatlı bir ses taklidiyle, “Benim, torunun!” dedi. Kapı açılır açılmaz, Kurt içeri daldı ve kendince kötülüklerle dolu bir planla ortalığı karıştırmaya başladı. Fakat büyükannenin kalbi o kadar sevgi doluydu ki, Kurt’a bile “Yeni yılda herkes umutla birbirine hediyeler verir. Senin de iyiliği hatırlamaya ihtiyacın var,” diyerek onu şaşırttı. Bu sözler Kurt’un içinde tuhaf bir his uyandırdı, ama yine de vazgeçmedi.
Tam o sırada Kırmızı Başlıklı Kız içeri girip büyükannesine sarıldı ve Kurt’un bakışlarına meydan okudu. “Yılbaşı paylaşmanın, mutluluğu çoğaltmanın zamanıdır,” dedi kararlı bir sesle. Sepetinden küçük bir hediye paketi çıkarıp Kurt’a uzattı. Kurt, şaşkınlıkla paketi açtığında içinden kendisi için örülmüş kırmızı bir boyunluk çıktığını gördü. O an, büyükannenin ve Kırmızı Başlıklı Kız’ın sevgisi Kurt’un içinde sakladığı bütün kötülüğü sildi süpürdü. O gece, ormanın içindeki kulübede büyük bir yeniyıl sofrası kuruldu; herkes hediyelerini birbirine verdi, şarkılar söylendi ve Kurt bile çocuksu bir sevinçle onlara katıldı. Kötü karakterin içindeki iyilik ortaya çıkınca, yılbaşının gerçek anlamı olan dostluk ve farkındalık da tüm kalplere yerleşti.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir içeriğe yönelik izin alınması zorunludur. İzinsiz kopyalamanın tespiti durumunda uyarı verilmeksizin hukuki yollara başvurulacaktır.