Bir varmış bir yokmuş, tatlı kırmızı karıncalar, mavi kuşlarla koşarken, yerdeki sarı çimler göklere kadar uzanır, pembe ağaç dalları yerlere kadar sarkarken, ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallarken gökkuşaklarının hiç eksik olmadığı adı da yine Gökkuşağı olan bir kasaba varmış. Bu kasabada yaşan Yoyo adında küçük bir çocuk, her yağmur sonrası hayran hayran gökkuşağını izlemeye bayılıyormuş.
Hatta gökkuşağındaki tüm renkleri ezbere biliyormuş. Biliyormuş bilmesine ama en sevdiği renk olan siyah, gökkuşağında hiç belirmiyormuş ve bu durum onu çok üzüyormuş.
Bir gün Yoyo uyurken rüyasına dilek perisi gelmiş. Çünkü dilek perileri, üzülen çocuklara dayanamıyormuş. Dilek perisi, Yoyo’ya hayalini sormuş ve Yoyo hiç düşünmeden “Gökkuşağında siyah renk görmek istiyorum!” demiş.
Dilek perisi, sihirli çubuğunu sallamış ve Yoyo’ya dönüp, “İsteğini gerçekleştirdim, ilk çıkan gökkuşağında siyah renkleri de göreceksin.” demiş.
Sevinçten havaya uçan Yoyo, mutlu bir şekilde uykusunu tamamlamış ve sabah olduğunda soluğu dışarıda almış. Dışarıya çıkar çıkmaz ise gördükleri karşısında çok korkmuş. Çünkü Gökkuşağı kasabasındaki diğer insanlar, endişe içinde oradan oraya koşturuyorlarmış. Bazı çocuklar ise kaldırımda ağlıyorlarmış.
Ağlayan çocuklardan birinin yanına giden Yoyo, çocuğa niye ağladığını sormuş. Çocuk korkuyla anlatmış: “Sabah arkadaşlarımızla yakar top oynuyorduk, sonra yağmur başladı. Gökkuşağı çıkacak diye hepimiz sevinmiştik, gökkuşağı çıktığında tüm renklerin yanında kocaman bir çizgi daha çıktı. Kapkara olan çizgi bütün kuşları korkuttu, havayı kararttı ve diğer gökkuşağı renklerini bozdu. Sonra da her yer giderek daha da karardı ve hepimiz çok korktuk!”
Bu sözleri duyan Yoyo kendi istediği bir şey için başkalarının mutsuz olabileceğini hiç düşünmediği için çok üzülmüş. O siyah renkle mutlu olsa da, diğer insanlar bu durumdan çok korkmuş.
Sonra insanların niçin bu kadar korktuğunu anlamak için kendisi de yukarı bakmış. Siyah çizgilerin olduğu gökkuşağı gerçekten oldukça korkutucu görünüyormuş. Üstelik gökyüzünün derin mavisine de hiç yakışmamış.
Yoyo, bu durumdan bir ders çıkararak, kendi beğenilerinin diğer insanları olumsuz olarak etkileyip etkilemeyeceğini düşünmeye başlamış. Sonra kendine bir söz vermiş ve dilek perisinin tekrar ona gelmesini dilemiş.
Bu dileği duyan dilek perisi Yoyo’nun yanına geldiğinde, ne dilediğini sormuş. Yoyo ise şöyle cevap vermiş: “Senden gökkuşağına siyah eklemeni istemiştim. Gerçekleştirdiğin için teşekkür ederim. Ama bu isteğim, tüm kasaba halkını mutsuz etti ve bütün çocuklar mutsuz oldu. Zaten galiba doğadaki şeyler yaratıldığı şekliyle çok güzeller. Acaba gökkuşağını eski güzel haline getirir misin?”
Bu sözleri duyan dilek perisi, Yoyo ile gurur duymuş ve hemen bu dileği yerine getirmiş.
Ertesi gün olduğunda yağan yağmur sonrası çıkan gökkuşağında binbir çeşit renk varmış. Siyah hariç.
Çocuklar tekrar sokaklarda koşturuyor, kasaba halkı da mutlu bir şekilde yaşamına devam ediyormuş. Yoyo ise gökkuşağına baktığında, normal halinin ne kadar ilham verici olduğunu düşünmüş.
Bu olaydan sonra tüm kasaba halkı, sonsuza dek rengarenk, başkalarının hayatlarına saygılı ve mutlu bir yaşam sürmüşler.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir içeriğe yönelik izin alınması zorunludur. İzinsiz kopyalamanın tespiti durumunda uyarı verilmeksizin hukuki yollara başvurulacaktır.