Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, gökyüzünde ışıldayan renkli bir köy varmış. Bu köy, “Renkler Diyarı” diye anılırmış çünkü buradaki her şey gökkuşağının renklerinden yapılmış. Evlerin çatısı mor bulutlardan, yolları sarı ışıklardan, ağaçların yaprakları ise parlak yeşil kristallerdenmiş. Ama bu büyülü köyde bir şey çok önemliymiş: Köyü aydınlatan “Gökkuşağı Çarkı.”
Bu çark, gökyüzündeki renklerin kaynağıymış. Gökkuşağı Çarkı döndükçe köy renklenir, dünya şenlenirmiş. Ancak bir gün, çark aniden durmuş! Köylüler şaşkınlıkla birbirine bakarken renkler solmuş, köydeki her şey griye dönmeye başlamış.
Köyün en küçük cücesi olan Momo, bu duruma çok üzülmüş. Momo her zaman çok meraklı ve cesur bir cüceymiş. “Bunun bir çözümü olmalı!” diye düşünmüş. Köyün yaşlı bilgesi Duru Nine’ye gitmiş.
Duru Nine, derin bir nefes alarak anlatmış:
“Ah, Momo! Gökkuşağı Çarkı’nı yeniden çalıştırmak için ‘Renk Taneleri’ni bulman gerekiyor. Bu taneler, çok uzaklardaki Renkler Ormanı’nda saklıdır. Ama dikkat et! O ormanda Karanlık Sis adında bir yaratık yaşar. Cesur ve zeki olmalısın!”
Momo, bir an bile tereddüt etmeden yola koyulmuş. Yanına sadece sihirli bir fener, bir parça ekmek ve en yakın dostu Pati’yi, yani sevimli küçük bir sincabı almış. Yolculukları zorlu ve uzunmuş. Önce fırtınalı bir nehirden geçmeleri gerekmiş. Momo, fenerini kullanarak karanlık yolu aydınlatmış ve Pati’nin yardımıyla nehirdeki kayalardan zıplayarak karşıya geçmişler.
Renkler Ormanı’na vardıklarında, ağaçların yaprakları bile renksizmiş. Momo’nun gözleri, Duru Nine’nin bahsettiği Renk Taneleri’ni aramış. Sonunda, büyük bir ağacın altında parıldayan minik renkli taşları bulmuş. Tam taşları toplarken Karanlık Sis belirmiş.
“Bu ormana kimse izinsiz giremez!” diye gürlemiş. Momo korkmuş ama yılmamış. Cesurca öne çıkmış ve Karanlık Sis’e şöyle demiş:
“Renkler Diyarı’mızın neşesi ve hayatı senin yüzünden soluyor. Ama biz barış içinde yaşayabiliriz. Eğer bana yardım edersen, sana bu diyarda yer açacağımıza söz veririm.”
Karanlık Sis, ilk defa biri ona böyle nazik ve cesur yaklaşınca şaşırmış. O da bir zamanlar köyden kovulan yalnız bir ruhmuş. Momo’nun teklifini kabul etmiş ve ona Renk Taneleri’ni güvenle taşımasında yardım etmiş.
Momo ve Pati köye geri döndüğünde, köylüler onları büyük bir coşkuyla karşılamış. Renk Taneleri, Gökkuşağı Çarkı’na yerleştirilmiş ve çark yeniden dönmeye başlamış. Köy, eski rengârenk haline kavuşmuş.
Artık Karanlık Sis de köyün bir parçasıymış. Köylüler ona yeni bir isim vermiş: “Sis Dede.” Sis Dede, köyün bekçisi olmuş ve bir daha kimseyi yalnız hissetmemiş.
Gökkuşağı Çarkı durmadan dönerken, köyde sevgi ve dostluk ışıldamaya devam etmiş.
Ve herkes gökyüzünün altındaki en renkli köyde mutluluk içinde yaşamış.
Gökten üç elma düşmüş; biri masalı anlatanın, biri dinleyenin, biri de hepimizin olsun!
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir içeriğe yönelik izin alınması zorunludur. İzinsiz kopyalamanın tespiti durumunda uyarı verilmeksizin hukuki yollara başvurulacaktır.