Sizler için en sevilen Nasrettin Hoca fıkralarını derledik!
İyi eğlenceler...
Nasrettin Hoca küçük bir çocukken arkadaşları ona bir oyun oynamak isterler.
– Nasrettin, biz bahçede yumurta yapacağız, gelir misin?, demişler.
Arkadaşlarının kıkırdadıklarını gören Nasrettin ona bir oyun oynadıklarını anlamış ama yine de:
– Gelirim, demiş.
Çocuklar önden giderek, önceden sakladıkları yumurtaların üzerine oturmuş ve içlerinden biri Nasrettin’e:
– Biz hepimiz şimdi yumurtlayacağız. Eğer aramızda yumurtlayamayan biri olursa hepimize gazoz alacak, demiş.
Sonra da hep bir ağızdan gıdaklamaya başlamışlar:
Nasrettin hemen düşünmüş ve:
– Üüüü–ürü–üüü, diye bağırmaya başlamış.
Diğer çocuklar şaşırıp:
– Ne oluyor Nasrettin?, diye sormuşlar.
Nasrettin:
– Eee bu kadar tavuğu koruyacak bir de horoz lazım, değil mi?, demiş.
Köylüler bir gün toplanmışlar ve Nasrettin Hoca’ya sormuşlar:
– Hocam bal ve sirke birbiriyle uyuşmaz derler, doğru mu sence?
Hoca biraz düşünmüş ve gidip mutfaktan bal ve sirke almış. Bir kaşık bal yiyip üstüne sirke içmiş. Yüzünü ekşiterek:
– Neden uyuşmasın, gayet de uyuşurlar, demiş.
Yüzünü görenler:
– Eee, Hoca yüzün ekşidi.
Hoca yine cevabını vermiş:
– Onlar anlaştı anlaşmasına ama benimle anlaşamadılar.
Nasrettin Hoca, bir gün yolda giderken bir evin bahçesinde bir incir ağacı görmüş. Canı incir çekince çıkıp incirleri yemeye başlamış.
Yoldan geçerken bir adam:
– Sen de kimsin? Ne yapıyorsun orada?, demiş.
Hoca:
– Ben bir bülbülüm, diye cevap vermiş.
Adam:
– Bülbül gibi öt de görelim, demiş.
Hoca hemen ötmeye başlayınca adam:
– Bu nasıl bülbül sesi böyle, demiş
Hoca:
Acemi bülbülüm ben, diye cevap vermiş.
Hoca bir gün bir yemeğe davet edilmiş. Yemek sonunda ona sormuşlar:
– Saz çalmayı bilir misin?
– Bilirim, demiş.
"Buyur, Hoca çal bakalım" diyerek eline bir saz vermişler.
Hoca sazı alıp tuhaf sesler çıkarmaya başlamış.
– Saz böyle mi çalınır Hoca? Parmaklar perdeler üzerinde gezdirilir, mızrap tellere vuruldukça da sazdan makamlara göre ses çıkar, demişler.
Hoca:
– Perdeleri bulamayanlar öyle çalar. Ben sazı elime alır almaz perdeyi buldum! Ne diye boşuna gezineyim, diye cevabını vermiş.
Nasrettin Hoca ile karısının evine bir gece hırsız girmiş. Hırsız her şeyi toplamış ve çuvalına doldurmuş. Hoca bunları görmüş ve sesini çıkarmamış.
Hırsız sessizce evden çıkıp kendi evine doğru yola çıkmış. Hoca da onu takip edip arkasından evine girmiş.
Hırsız onu fark edip:
– Sen de kimsin?, demiş.
Hoca:
– Bir az önce evimdeki her şeyi toplayıp buraya getirdin. Ben de buraya taşındığım için seninle geldim, demiş.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir hikayeye yönelik izin alınması zorunludur. İzinsiz kopyalamanın tespiti durumunda uyarı verilmeksizin hukuki yollara başvurulacaktır.