Pinki adında, meraklı bir çocuk varmış. Pinki, her şeyi karıştırmayı çok severmiş. Sadece kendi evlerinde değil; okulda, misafirlikte, gittiği her yerde, her şeyi merak edip kurcalamak gibi bir huya sahipmiş. Annesi Pinki’ye, yaptığının çok ayıp olduğunu söylese de Pinki asla uslanmazmış.
Bir gün annesiyle komşu Aynur teyzeye misafirliğe giden Pinki, oyun oynama bahanesiyle evde geziniyormuş. Evin üst katına çıkmış. Üst katta kapısı kitli bir oda görmüş. Orada ne olduğunu o kadar çok merak etmiş ki, neredeyse merakından çatlayacakmış. Acaba bu kapının arkasında ne var diye düşünmeye başlamış. Yok yok, Pinki kesin bu odaya girmeli ve odada ne olduğunu görmeliymiş.
Tam bunları düşünürken annesi Pinki’yi eve gitmek üzere çağırmış. Pinki hayal kırıklığına uğramış. Daha odaya giremeden gidiyorlarmış. Annesine kızmış. Çatık kaşlarla annesinin yanına inmiş ve evlerine dönmüşler.
Pinki’nin aklı hala o kapının ardındaymış. Ne yapsam ne etsem de odaya girsem diye düşünürken aklına parlak bir fikir gelmiş. Sonra Aynur teyzenin evine gitmiş ve kapıyı çalmış. Aynur teyze kapıyı açtığında: “ Aynur teyzeciğim, oyun onuyorduk ve çok yoruldum. Annemin işleri var bu yüzden size geldim. Bana bir bardak su getirir misiniz?” demiş.
Aynur teyze gülümseyerek:” Tabi yavrum, bekle hemen getiriyorum.” demiş. Aynur teyze su getirmek için mutfağa gittiği an Pinki, aralık kapıdan usulca içeri girmiş ve üst kata çıkmış. Odanın kapısını açmaya çalışmış ama aksiliğe bak ki, kapı hala kilitliymiş. Pinki’nin merakı daha da artmış. O odanın arkasında belki de sihirli bir dünya vardır, diye düşünmüş. “Devler vardır, yok yok belki de cüceler vardır.” demiş kendi kendine. Pinki kapının önüne oturmuş ve hayal kurmaya başlamış. Belki de o kapının arkasında periler vardır diye düşünmüş.
Ah, keşke o odada ne olduğunu öğrenebilseymiş.
Öğrenmeden rahat edemeyeceğini çok iyi biliyormuş. Pinki duyduğu sesle irkilerek merdivenlere bakmış. Aynur teyzeyi görmesin mi? Pinki, Aynur teyzeyi tamamen unutmuş. Onu görünce de utancından kıpkırmızı olmuş. Meğerse Aynur teyze baştan beri merdivende oturmuş, Pinki’yi izliyor ve ona gülüyormuş. Söylediklerini de duymuş. “Pinki’ciğim, madem bu odayı bu kadar çok merak ediyorsun haydi gel beraber bakalım.” demiş.
Pinki heyecanla:” Gerçekten mi Aynur teyze?” diye sormuş. Aynur teyze başını aşağı yukarı sallayarak ona kafasıyla onay vermiş ve gülmüş. Pinki için o beklenen an sonunda gelmiş. Aynur teyze cebinden anahtarı çıkarmış ve kapının kilidini açmış. Pinki ile beraber içeri girmişler. Pinki gördüklerine inanamamış. Odanın her yanı sarı renkliymiş. Ördek desenleri olan bir yatak, bir dolap ve kitaplık varmış. Gördüğü tüm eşyalar ördek desenliymiş. Aynur teyze Pinki’ye açıklama yapmış:
“ Pinki’ciğim, bu odayı yeğenim için yaptırıyorum. Yazları bizde kalmaya geliyorlar ve geçen yaz geldiklerinde benden böyle bir şey istemişti. Bu odayı kitli tutma sebebimse yeni boyanmasıydı. Evin diğer bölümlerine boya kokusu gelmesin diye kilitledim bu odayı.” demiş.
Bu odada Pinki’nin sandığı gibi periler, devler veya cüceler yokmuş. Yine de odada ne olduğunu sonunda öğrenmiş işte.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir içeriğe yönelik izin alınması zorunludur. İzinsiz kopyalamanın tespiti durumunda uyarı verilmeksizin hukuki yollara başvurulacaktır.