Anne ve babalar çocuklarına kıyamadıkları için onları ev işlerinden olabildiğince uzak tutmaya çalışırlar. Birçok ebeveyne göre çocukların tek sorumluluğu dersleridir ve çocuklar genel olarak ev işlerinden uzak tutulurlar. Özelikle ataerkil toplumlarda sık görülen bir durum sonucu olarak erkek çocuklarının arkasını daima toplayan bir anne, baba profili vardır. Bu çocuklara yapılan bir iyilikmiş ya da düşüncelilik haliymiş gibi gözüküyor olsa da aslında durum tam tersidir. Makalemizde, "çocuğunuza niçin ev işleri sorumluluklarını öğretmelisiniz", "çocuklara nasıl ev işi öğretilir?" gibi sorulara cevap aradık.
Uzun yıllar yapılan çalışmalar, ev işlerinin akademik, duygusal ve hatta mesleki açıdan çok faydalı olduğunu gösteriyor.
Çocuklara erken yaşlardan itibaren ev işlerini yavaş yavaş alıştırmak çocuğun karakterinin daha sağlam şekillenmesinde etkisi olacaktır. Çocuklarda ev işi yaptırmanın ve öğretmenin sağladığı en büyük katkı çocuğa sorumluluk bilinci katmasıdır.
Sorumluluklarının bilincinde olan bir çocuk, hayata sıkı sıkıya tutunan bir karaktere sahip olur. Çünkü bireysel olarak yerine getirmesi gereken görevlerini bilir ve kendi başına yerine getirebilir. Bu sorumluluklarını yerine getiren çocuk aynı zamanda kendi işini kendi yapabildiği için ve bir şeyleri başarabilme, kotarabilme hissi ile daha özgüvenli olur. Yani bu durumda çocuğa ev işlerini öğretmek ve ev işlerinde yardımcı olmasını istemek aynı zamanda özgüven de kazandırır.
Yapılan araştırmalarda 3 ve 4 yaşlarında ev işi yapmaya başlayan genç yetişkinlerin, hiç ev işi yapmayan ya da ev işi yapmaya ergenlik döneminde başlayanlara göre aileleriyle ve arkadaşlarıyla daha iyi ilişkiler kurabildikleri, daha fazla akademik ve erken yaşta kariyer başarısı kazandıkları ve kendi kendilerine yetmeye daha fazla meyilli oldukları gözlemlenmiştir.
Ev işleri aynı zamanda çocuklara başkalarının ihtiyaçlarına karşı empati kurmayı ve duyarlı olmayı da öğretir. Örneğin sürekli önüne yemek konan bir çocuk, yemeğin hazırlanma süreci ile alakalı gereken farkındalığı uzun yıllar edinemeyebilir ve yemeği hazırlayan kişiye karşı gerekli saygı refleksini geliştiremeyebilir. Oysa, yemek yapma aşamasına ortak olan bir çocuk, yediği yemeğin hazırlanma sürecine ilişkin bir paylaşımda bulunacağından ötürü, empati anlamında çok daha "yetişmiş" bir karakter hali sergileyecektir. Modern insan olma çabamız da biraz bunlar değil midir zaten? Aynı örnekleri temizlik gibi maddelerle çeşitlendirmek mümkündür.
Ev işlerinin bu kadar çok etkisinin olmasının yanı sıra çocuklara kaldıramayacağı yaşından büyük sorumluluklar verilmemelidir. Çocuklar her zaman iş yapmaktan hoşlanmayabilirler, ancak onları motive edecek davranışlarda bulunarak onlara destek olabilirsiniz. Bu davranışlardan ilki kullandığınız sözcüklere ve üsluba dikkat etmektir. Emir vererek sert bir dille yaptırılan işlerde çocuklar korkudan yapabilirler ancak bu işin devamlı yapılmasını önler. Ayrıca işini sevmeyerek ve gönülsüz yapan çocuklarda gelişim bozukluğu görülebilir.
Çocukların yapacağı ev işlerini programlamak görev saatinin bilinmesini sağlar. Bu da çocuk için alışkanlık haline gelir ve gelecekteki planlama, zaman yönetimi gibi durumlara daha kolay adapte olmasına yardımcı olur. Ayrıca çocuklar ev işlerini yaparken işlerini eğlenceli hale getirirseniz çocukların iş yapma devamlılığını sağlamış olursunuz. Örneğin ilk deneyimlerde yemek yaparken etrafı dağıtmasına biraz göz yummak çocuğun yemek yapma eğilimine pozitif etki gösterebilir.
Çocuklara ev işi yaptırırken dikkat edilmesi gereken diğer bir önemli nokta da, çocuklara ev işi görevi verirken, ortak yaşam alanlarına yönelik işleri vermenizdir. Örneğin ortak yaşam alanlarının temizliğini çocuğunuza yaptırarak, özellikle oyun sonrası dağınıklık vb durumlar için empatik düşünme yeteneğini geliştirebilir ve karşısındaki insanların emeğine saygılı bir birey yetiştirme bağlamında başarılı adımlar atabilirsiniz.