Bir varmış bir yokmuş, pireler berber, develer tellal iken, ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken, güneş batıdan doğar, akşam vakti horoz öterken, Moni arkadaşı Dosti ile gezmeye çıkmış. Ormanda yürürlerken birden yolu kapatan kocaman bir ağaç karşılarına çıkmış.
Moni sormuş ‘’Şu an ne yapabiliriz? Bence geri dönelim’’ demiş. Dosti gülmüş ‘’Yan taraftan yürüyebiliriz ya da üstünden atlayabiliriz, neden geri dönelim bu kadar yolu geldik’’ demiş. Moni gülmüş: ‘’Haklısın bu kadar basitmiş, hadi gidelim. Yollarına devam etmişler. Moni sormuş: ‘’Sence Güneş mi daha büyüktür, Ay mı?’’ ‘’İkisi de çok büyük görünüyor bunu nereden bilebilirim ki?’’ Moni demiş ki: ‘’Bir kitapta okumuştum Güneş, Dünya’dan da aydan da büyük.’’
Ne kadar da güzel bir bilgi öğrenmişti Dosti arkadaşı Moni’den. Sonra yere uzanıp yıldızları izlemeye başlamışlar. Acaba yıldızlar ne kadar büyüktü? Buradan bakınca küçücük parlak bir noktaydı ama nasıl bu kadar uzak olmasına rağmen parıl parıl parlıyorlardı?
Bu soruları birbirlerine sormuş durmuşlar ama cevap bulamayınca kendileri akıl yürütmeye devam etmişler. ‘’Acaba yıldızlarda yaşanır mıydı’’ demiş Moni. Yıldız kaymış o arada ve iki tatlı arkadaş, tüm bu eğlenceli soruların cevabını bulmayı dilemişler. Tam o sırada dilek cücesi gelmiş.
"Eveet, gözlerinizi kapatıp el ele tutuşun gidiyoruz,’’ demiş Moni ve Dosti’ye. Kızlar bir bakmışlar ki bir yıldızın üzerindeler. Dilek Cüceci, “Gördüğünüz gibi yerleşim yeri ve oksijen gibi yaşamsal ihtiyaçlar dünya haricinde hiçbir galakside yok.’’ demiş. Ama uzay gerçekten çok büyük bir yermiş. Dilek Cücesi ve kızlar hızla yıldızların arasında yolculuk yaparlarken bir sürü rengarenk parıltılar arasında mutluluktan havaya uçuyorlarmış. Yıldızlar gerçekten de bazen sadece gazlardan oluşan kocaman parıltılar, bazen de dünya veya ay gibi katı maddelerden oluşan gezegenler gibi görünüyorlarmış.
Harika bir yolculuk oluyormuş onlar için. Bir tane küçücük yıldız gelip Moni ve Dosti’nin elinde durmuş ve küçücük parlak bir taş olarak kalmış. ‘’Benden size hatıra’’ demiş Dilek Cücesi. El ele tutuşup uçarak geri gelmişler. İki arkadaş, uzayla ilgili araştırmalar yapmaya başlamışlar. Yıldız kaysın diye hep gökyüzünü incelemişler. Her yıldız kaydığında güzel dileklerde bulunmaya devam etmişler ve hem Moni hem de Dosti, astronot olup sonsuza dek mutlu yaşamışlar…
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir hikayeye yönelik izin alınması zorunludur.