Çok uzak diyarlarda, çok güzel bir ülke varmış. Bu ülke o kadar güzelmiş ki her yerde elmas gibi parlayan buz dağları varmış. Her yer bembeyazmış. Buz dağlarının ardında, kutup ayıları yaşarmış. Pofuduk ve ailesi de bu ülkede yaşıyorlarmış. Pofuduk, ailenin en küçük çocuğuymuş.
Çok yumuşak tüyleri olduğu için ona Pofuduk ismini vermişler. Günlerden bir gün, Pofuduk’un babası dışarıdan eve gelmiş. O gün hava çok fırtınalıymmış. Pofuduk'un babası tüm aileyi yanına çağırmış ve ‘’Dışarıda çok büyük bir fırtına var ve günlerce süreceği söyleniyor. Hepimiz çok dikkatli olmalıyız ve dışarı çıkmamalıyız.’’ Demiş. Bunu duyan Pofuduk ve ailesi çok korkmuşlar ancak birbirlerine sarılarak sakinleşmişler. Fırtına üç gündür tüm şiddetiyle devam ediyormuş.
Bu yüzden Pofuduk ve ailesi evden çıkamıyorlarmış. Yiyecekleri azalmış ve ne yapacaklarını bilmiyorlarmış. Bir akşam, evin kapısı çalmış. Dışarıdaki penguen ‘’Lütfen beni içeri alın, çok üşüyorum!’’ demiş. Evdeki herkes telaşla birbirine bakmış ve Pofuduk’un babası ‘’Hayır, fırtına çok şiddetli kapıyı açarsak kendimizi tehlikeye atarız.’’
Demiş ve kapıyı açmamış. Ancak çok iyi kalpli olan Pofuduk bir anda koşarak kapıyı açmış ve pengueni hemen eve almış. Penguen ‘’Çok teşekkür ederim, donmak üzereydim, hayatımı kurtardınız!’’ demiş. Daha sonra sırt çantasından bir sürü balık çıkarmış ve aile fertlerine dönerek ‘’Lütfen hediyemi kabul edin, hayatımı kurtardınız.’’ demiş.
Yiyecekleri tükendiği için çok acıkmış olan Pofuduk ve ailesi çok sevinmiş. Anne kutup ayısı balıkları pişirmiş ve herkes afiyetle yemiş. Pofuduk, bu olaydan iyilik yapmanın iyilik ile ödüllendirileceğini anlamış.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir hikayeye yönelik izin alınması zorunludur.