Ormanın derinliklerinde çok iyi kalpli bir geyik yaşarmış. Bu geyiğin adı ise Garfiymiş. Garfi iyilik yapmayı çok severmiş. Gördüğü tüm hayvanlara iyilikler yapar, onlarla yemeğini paylaşır yardıma ihtiyacı olanlara ise yardım edermiş. Garfi bir gün ormanda gezintiye çıkmış.
Ormanın içerisinde kuşların cıvıltılarına dalmış bir şekilde ilerlerken birden bir şey fark etmiş, yerde yaralı bir baykuş yatıyormuş. Hemen yaralı baykuşun yanına koşmuş ve ona korkma sana yardım edeceğim, diyerek baykuşu alıp evine götürmüş. Evinde baykuşa ilaçlar verip pansumanlar yapmış.
Her gün onunla en güzel şekilde ilgilenmiş ve en güzel yemekleri getirmek için uğraşmış durmuş. Günler geçmiş ve baykuş iyileşmiş. Baykuş Garfi’ye ona çok minnettar olduğunu ve borcunu nasıl ödeyeceğini soruyormuş. Garfi, hiçbir şeye gerek olmadığını söyleyip baykuşa kim olsa aynısını yapardı, sen yaralı bir haldeydin ve ben seni asla öylece bırakıp gidemezdim önemli olan senin iyi olman demiş. Günlerden birgün Garfi çok hastalanmış ve hastalığı bir türlü iyileşmemiş.
Doktor Tilkiye gitmiş ve muayene olmuş. Doktor Tilki onu iyileştirebilecek tek bir ilaç olduğunu ama onun da ormanın derinliklerinde bir yerde olduğunu söylemiş. Garfi ne yapacağını bilemez bir halde iken önüne baykuş çıkmış.
Garfi durumu baykuşa anlatmış ve baykuş hemen havalanıp yola çıkmış hızlıca ilacı aramaya başlamış ve sonunda doktorun bahsettiği yeri bulup ilacı almış ve yine hızlıca geri dönüp ilacı getirmiş. Baykuş, Garfinin ona eskiden baktığı gibi çok iyi bakmış. Garfi hemen iyileşmiş. Baykuşa çok teşekkür etmiş. Baykuş, Garfiye “gel beraber yaşayalım ve çok iyi dost olalım“ demiş. Garfi bunu kabul etmiş ve mutlu bir şekilde hayatlarını sürdürmüşler.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir hikayeye yönelik izin alınması zorunludur.