Çok eski zamanlarda, simsiyah taşlarla ve ateş kırmızısı lavlarla kaplı bir volkan dağının yakınlarında, yemyeşil bir ormanda, Reks adında kocaman bir dinozor yaşarmış. Reks, o ormanda yaşayan dinozorların en büyüğü ve en güçlüsüymüş. Kimsenin ona zarar veremeyeceğini ve o ormanın sahibinin o olduğunu düşünür ve böbürlenirmiş. Bu davranışından dolayı Reks’in hiç arkadaşı ve seveni yokmuş. Kendini herkesten üstün gördüğü için, onlara kötü davranırmış. Çevresindeki hayvanlar ona yaptığının çok yanlış ve kırıcı bir şey olduğunu söyleseler de onlara aldırış etmez ve kendisini üstün görmeye devam edermiş.
Reks’in yaşadığı ormanın yakınlarında çok zeki ve çalışkan bir karınca yaşarmış. Bu karınca o kadar zekiymiş ki, ormandaki herkes fikir danışmak için ona gelirmiş. Yalnızca onunla yakın boydaki böcekler değil, aslanlar ve filler bile onunla konuşmak istermiş ve ona saygı duyarlarmış. Bilge Karınca, Reks’in nasıl biri olduğundan haberdarmış ve onun adına üzülüyormuş.
Reks, ona hiçbir şeyin zarar veremeyeceğinden, her şeyin ve herkesin ondan daha güçsüz olduğundan o kadar eminmiş ki, yaşadığı evin kapısı ve çatısı bile yokmuş. Bir gün Reks ormanda gezerken Bilge Karınca ile karşılaşmış. Bilge Karınca Reks’e evine en kısa zamanda çatı yapması gerektiğini yoksa çok büyük zarar göreceğini söylemiş. Reks ise Bilge Karınca’yı “Sen küçücük karıncasın, böyle şeyleri nereden bileceksin? Ayrıca bana hiçbir şey zarar veremez.” diyerek susturmuş ve arkasını dönüp gitmiş.
Aradan zaman geçmiş, Reks ve diğer tüm orman halkı, bir gece yarısı büyük bir patlama sesi ve sallantıya uyanmışlar. Ormanın yakınındaki volkanın patladığını gören orman halkı paniğe kapılmış. Bu patlama ile birlikte volkandan lavlar sıçramaya başlamış. Bu lavlardan bazıları da Reks’in evinin üzerinden içeri girmiş ve evi yakmış. Reks, karıncanın onu evine çatı yapması gerektiği konusunda uyardığını hatırlamış ve karıncanın yanına doğru yola koyulmuş.
“Ben bu kadar güçlü olmama rağmen bilemedim, sen böyle bir şey yaşanacağını nasıl bilebildin?” diye sormuş Bilge Karınca’ya. Karınca ise ona, antenleri ile titreşimi hissedebildiğini, böylece volkanın patlayacağını önceden bildiğini söylemiş. Reks çok şaşırmış. Kendini ormanın en büyük ve güçlüsü sanarken, küçücük bir karıncanın ondan daha zeki olduğu gerçeği karşısında hayrete düşmüş. Karınca’dan özür dilemiş ve bir daha kimseyi küçük görmeyeceğini, gerçek gücün boyla değil zekâ ve dürüstlük ile olduğunu öğrendiğini söylemiş.
Karınca onu affetmiş ve diğer karınca arkadaşlarını çağırarak Reks için hızlıca bir ev yaptırmış. Karıncalar ve Reks çok yakın arkadaş olmuşlar ve birlikte mutlu mesut yaşamışlar. Reks ise önyargılı olmayı ve başkalarını aşağılmayı bırakmış ve düzgün biri olmuş.
Bu metin kocamanbisite.com için özel olarak yazılmıştır. Ticari maksat taşıyan tüm diğer dijital ortamlar ve basılı mecralarda kullanımı, kopyası, atıfı yasaktır. Eğitim maksatlı kullanım için her bir hikayeye yönelik izin alınması zorunludur.